facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

corona günlüğü


yaşamak güzel şey


yaşamak güzel şey

hastalık dışı paylaşım yapalım derim birbirimizle.
çünkü kendimizi sürekli bu psikolojide tutmak bizi
zayıflatır, hasta yapar. insan ruhunun güzel şeyler
hissetmeye ihtiyacı vardır, kötü şeyleri bilmeye
ihtiyacı temel olarak hayatta kalma temel dürtüsü
ile ilgili ki unutup tekrar yapmayalım.

tamamını okumak için tıklayın 




bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu


bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu

hergün vapurla geçiyorum karşıya, bazen tüm
vapurda yedi sekiz kişi oluyoruz bazen yirmi.
 tramvaylarda ve otobüslerde insan sayısı bir hayli
az. seyrek seyrek oturuyoruz, ancak aksaray'a
varıyorum ki hoop nasıl kalabalık bir cadde, arabalar
bir yandan, yaya trafiği desem ki demesem daha iyi.

tamamını okumak için tıklayın 








yalgızam yalgıııız


yalgızam yalgıııız

bu da bu akşamki maceramız. yeni model vapurdayım
 bu sefer. ve bu sefer üst katta altı kişiyiz. a bir de
kantin açık. ben de çıkardım telefonu sesi sonuna
kadar açtım, ve meliha şahin söylemeye başladı:
"yalgızam yalgız, yalgızam ay kız gel beni möhnete
oda salan vefasız"


tamamını okumak için tıklayın 



eski mi tas, yeni mi hamam


eski mi tas, yeni mi hamam

diyorlar ki salgın bitince eski tas eski hamam oluruz.
 hiç sanmıyorum. salgın bittiğinde ekonomi değişmiş
 olacak, ölümler olmuş olacak onların yası, hastalık
atlatanların travmaları, sağlık çalışanlarının yorgunluğu
 ve kaybı, içe sinen bunca korku... artan suç oranları...


tamamını okumak için tıklayın 



corona günlerinde köpeklerle dans


corona günlerinde köpeklerle dans

ne kadar evde kal dense de, mesleğim gereği
geziyorum ben hep mecbur yollardayım her gün.
ve evet biraz ilginç bir durum bu benim açımdan.
meselâ vapurda dört kişi olmak, otobüste bazen
tek, bazen iki, ne bileyim garip bir duygu. niye ben
yollardayım, gibi bir yabancılama oluyor bir an.
sabah yürürken yolda bir tek oluyorum. 


tamamını okumak için tıklayın 















ölürsem beni maskemle gömün


ölürsem beni maskemle gömün

eczanemdeki maskelerin hepsini 1 tl den sattık
elimizde ne varsa bitti bu işin taa en başında. sonra
kendimize bile maske bulamadık gelene de uzun
süre yok dedik, internetten siparişle kendimize aldık
daha sonra. şimdi kutusu ile olan model yani tekli
değil açık, tanesi 3.5 liraya geldi eczaneye girişi.


tamamını okumak için tıklayın 












eczanede maske dağıtmak


eczanede maske dağıtmak

bedava maskeleri eczacılar dağıtsın deniyor. her
verileni bilgisayar sistemine işlemek kısmı var bir de.
 numarasını kapanın yola çıkıp eczaneye gittiğini
düşünün. e eczacının bir de her gün yaptığı işi vardı
sağlıkla ilgili yürüttüğü.. şimdi bir de maske ver
bilgisayara işle. ikinci bir iş ki günde 100 kişilik
maske göndereceklermiş.. yani 500 tane. onları
tek tek zimmetlediğin için sayı açık çıksa ne olacak.


tamamını okumak için tıklayın 




öngörüler


öngörüler

günlük yaşayan insanların, ya da işsiz kalanların
bir süre sonra market yağmalamaları, artan suç
dosyaları, intihar vakaları, şiddet olayları, cinnet
olayları, iflaslar, uca gitmiş bireysellik yaklaşımı,
kayıpların yası, öfkesi| güvensizlik vb. hepsi
yürürlüğe girecek yakında hepten. güzel şeyler de
olacak elbet , çok şey öğreneceğiz bu süreçlerden,


tamamını okumak için tıklayın 








cahillik diyerek içinden sıyrılacağımız bir şey değil bu


cahillik diyerek içinden sıyrılacağımız bir şey değil bu

sokağa çıkmak aniden yasaklandı. bu konuda farklı
 yerler de dahil yazılanları okudum, panik yaptılar
diye kızanlar olduğunu görüyorum halka. insanlar
 2 gün için panik yapmadı öncelikle bu psikolojiyi
anlamak lazım her gün yeni bir karar çıkabilir
günlerdeyiz, önce belli yaş üstü, sonra belli yaş altı
yasak geldi, sonrasında maske dağıtım isindeki gün
gün değişen farklı uygulamalar da insanları tedirgin etti.


tamamını okumak için tıklayın 







virüse değil, içindeki çocuğa güven.


virüse değil, içindeki çocuğa güven.

her gün yeni ölüm haberleri alıyoruz. hele sağlıkçılardan
olunca hem üzülüyoruz, hem de içimizdeki kaygı büyüyor
doğal olarak. eczacı dostlarıma dedim ki bu sabah;
paniğe kapılmayalım eczacı olduğumuz için eczacıların,
doktorların ölümlerinden daha çok haber alıyoruz bu
doğaldır, şoför olsak şoförler camiasından haber gelirdi. 


tamamını okumak için tıklayın 




cıncık noktası


cıncık noktası

işimde gücümdeyim. gücümde, düşümdeyim. her
gün yollarda eczanemdeyim. virüs bana bir şey
yapmaz, kim bilir kaç kere temas ettim


tamamını okumak için tıklayın 







corona günlüğü'nde kalabalık sokaklar


corona günlüğü'nde kalabalık sokaklar

nerde vapurlarda beş altı kişi işe gittiğim ilk corona
günleri. manzara hayli değişti.. trafik de artık bayaca
yoğun. bulaş açısından durum ne olur bilmem. çünkü
maske var genelinde uymayanlar olsa da arada azıcık.
ağzını burnunu açıp sigaradan nefes çekenler maskeler
 boyuna asılı kıvrım kıvrım; yolda gezenlerin çoğu maskeli.
maske zorunluğundan sonra..


tamamını okumak için tıklayın 







en iyisi siz bana bulaşmayın


en iyisi siz bana bulaşmayın

“Bulaş” değil “bulaşma”.
 “Pnömoni” değil “zatürre”.
“Peak” değil “zirve”.
“Entübe edilen hasta” değil “solunum cihazına
bağlanan hasta”. “Mortalite” değil “ölüm oranı”


tamamını okumak için tıklayın 



içimin kor günlerinde neler öğrendim


içimin kor günlerinde neler öğrendim

bi yerimizde bir dert varsa orayı sonuna kadar kaşırız
ve kazırız. ta ki orada ruhumuza yük olacak tek bir
parça dahi kalmayana dek. neden şiirlerinde benzer
yeri anlatıp duruyorsun demişlerdi, hatırlıyorum küçük
 iskender'e bir gün.



tamamını okumak için tıklayın 








insanlık ortaçağdaki yobaz anlayıştan
bilim ve sanat ışığı ile çıkmış


insanlık ortaçağdaki yobaz anlayıştan bilim ve sanat ışığı ile çıkmış

"İnsanlık ortaçağdaki yobaz anlayıştan bilim ve
sanat ışığı ile çıkmış. Doktorunu, hemşiresini
şiddetten korumak için kanun yapamayan, eczacısını
sadece para ile ilişkilendirip toplumda sırtlandığı
rolü göremeyen zihniyet aynıdır.



tamamını okumak için tıklayın 







corona günlerinde eczacılık sorunlarını
meslektaşlarıma anlatma davetim ve sonrası


corona günlerinde eczacılık sorunlarını meslektaşlarıma anlatma davetim ve sonrası

bazı insanlar vardır, söyledikleri ile hayatınıza farklı
 bir bakış açısı kazandırırlar, cümlelerindeki zeka
ışıldar ve bu ince ayrıntı felsefeleri fark edebilmek
 duygusu size de okur olarak çok acaip bir haz verir.
bu kişi anlamın çok özel bir deliğini yakalamıştır ve
siz de o deliği görebilmeyi başarmışsınızdır.



tamamını okumak için tıklayın 







anlatmazsak nerden bileceksiniz

anlatmazsak nerden bileceksiniz

eczacılar ve eczane çalışanları bu süreçte çok kırıldı,
çok sahipsiz kaldı ve çok harcandı. yaklaşım biçimi
 olarak hem kıymetsiz bulundular, hem de pahalı
gelen maskeleri mecburen pahalı sattıkları için
tüccarlıkla suçlandılar. maske satmaları yasaklandı
ve her biri bir reçete girer gibi girilecek maske dağıtma
 işi eczacılara yıkıldı.



tamamını okumak için tıklayın 







maske kabusunda eczane çalışanlarının hali

maske kabusunda eczane çalışanlarının hali

bugün eczaneler kapalı diye maskeler aklımızdan
çıkmış değil, cümleler bilinçaltımızda yer etmiş güne
 maskaydın diyerek başlarken yakaladım kendimi
 az önce, ya da bakkala giriyorum tam ekmek var mı
 diycem ağzımdan şu çıkıyor: kodun var mı?



tamamını okumak için tıklayın 



coranaya ruhen de hazırlanmak gerekli

coranaya ruhen de hazırlanmak gerekli

corananın bana göre çaresi bağışıklığı sağlam
tutmak-umca gibi bağışlıklık sitemini destekleyen
takviyeler, propolis, C ve D vitamini ve çinko desteği
alıp korku dolayısıyla acizlik duygusu ve kurban
psikolojisine girmemek, ki en temeli söylediğim son
 şey-bu demek değil ki önlem almayın, temizliğe
 dikkat etmeyin.


tamamını okumak için tıklayın