facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

kesintisiz sanat isimli resim sergisi'nde...

Kesintisiz sanat isimli resim sergisi'nde...

Aynur Uluç resim, şiir, müzik, yazı gibi sanatın pek çok alanında iç içe yürüyen işler yapmasıyla tanınıyor... Şiirle başladığı edebiyat serüveninde kitaplara rengarenk imzalar çizmesiyle evrilen sanat serüveninde yol alırken, şimdilerde daha çok resim çalışmaları ile dikkat çekiyor.. Yıllar içinde biriktirdiği şiirlerin resmini yapıyor belki de, belki de bundan sonra yazacağı şiirlerin peşinen resmini yapıyor. Renklerin birbiri içine doğduğu çalışmalarından ikisi 10-17 temmuz 2017 tarihleri arasında Kadıköy'de Dar Cephe Art Galeri'de ziyaret edilebilir. katıldığı sergide sanata dair fikirleri sorulduğunda Aynur Uluç şunları söyledi:

"Burada sanatçı dostlarla birlikte renklerimin buluşmuş olması çok heyecan verici. Yapılan kadar görülen de kıymetlidir; çünkü ancak en az bir kişinin görmesi ile başlar sanatın etki alanı. Bu anlamda yolculuğumun takip ediliyor olması benim için ayrıca çok kıymetli.. Ben çizerken de çizilenlere bakarken de; yazarken de, şiirlere bakarken de nasıl olmuş diyen bir gözle bakmıyorum. Bir akademisyen gibi teknik gözle gezmek değil hiç ama hiç bir şey bilmez gibi bakıyorum baktığım şeye. Neredeyse "hayret"le diyebilirim... Bende nereye varıyor nereye dokunuyor üretilen. Beni bir hâlden bir başka hâle geçiriyor mu; ya da tersinden söylersem; yaptığım/ yazdığım şey göreni/dokunanı bir hâlden bir başka hâle geçiriyor mu... Kendisinde düşen izi mi anlatıyor gören; şurası şöyle burası böyle mi diyor yoksa teknik tarafından... Bu demelerin ne kadarı yapan kişiyle, ne kadarı bakan kişiyle ilgili ben bunlara bakıyorum artık. Bunu anlamaya çalışıyorum yol bilgisiyle... Ne kadarsa bilgim o gün; baktığım açı da hâliyle o kadar oluyor, ama bereket versin ki meraklı olanlar için bu açı her geçen biraz daha açılır.

Sanat derin bir susma biçimidir. Susuldukça konuşur ve sanat konuşabildikçe kallavi sözler erir, kaybolur... Derin ve dokunaklı bir iz kalır sade. Meseleye böyle baktığımızda her türlü iletişim alanı etkileşim için bulunmaz nimetlerdir.. Vapurda, trende, otobüste çizip; sokakta, lokantada, bir atölyede veya işte böyle bir sergi alanında paylaşabilir olursunuz yaptıklarınızı meraklı gözlerle.. Telefon ekranına da çizseniz, bir yağlı boya tuvale de aynı heyecanla titrer elleriniz. Ve ben yaşamdan şunu öğrendim; ellerinizin titreyerek bıraktığınız her iz, sesinizin titreyerek saldığınız her âh insanlara değecektir. İçimizden geçmeyen hiç bir türküyü söylemeyişimiz gibidir kendi suyunda akmak. Ben kendi suyumda akmaya devam ediyorum sadece.. Gelip buluşanlara, ses alıp ses verenlere selâm olsun."