facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

etkinlikler ve sergiler hakkında


mutluluk festivali başlarken

mutluluk festivali başlarken

bir festivali orada olmadan, içinde olmadan yasamak…
 heveslenmek, mutlanmak nasıl bir şey… yazmak,
coğaltmak, duyurmak istemek… yoldan geçenlere el
edip “ey yolcu! ilgilenmeden geçme… orada olup
olmaman önemli değil… bunu duymadan,
duyumsamadan, duyurmadan geçme demek istemek…

tamamını okumak için tıklayın 


her şeye rağmen

her şeye rağmen

dün maltepe'de sezai sarıoğlu ve mehmet tekirdağ'ın
 "rağmen" isimli etkinliği vardı. zaman su gibi aktı.
ve her anlatılan şey içimden geçti sanki. her söylenen
türkü ayrı ayrı içimi yaktı. iyi ki gelmişim deyip durdum.
 uzun süredir hiç bir etkinliğe katılmıyorum.

tamamını okumak için tıklayın 










çakıl taşları sadece bir metafor

çakıl taşları sadece bir metafor

çok acaip keyifli bir grup kurduk biz. hâlden hâle
geçen kadınların grubu… adımıza “çakıl taşları”
dedik ki çoğalalım, taş gibi donup kalmayalım, su
gibi akalım içimizdeki suda. Ama bunun insanı
harekete geçirici bir metafor olduğunu da yolun en
başında söylemek gerekir ki kendimizi taş olduk
filan da sanmayalım

tamamını okumak için tıklayın 








nasıl demişlerdi, kaos merdiven miydi

nasıl demişlerdi, kaos merdiven miydi

güzel sıcak ve akan bi sohbetin başlamasına az
kala çekildi bu hatıra. cumartesi gün kadıköy
mephisto'da sevgili necla akdeniz'in ikinci kitabı
 kaotika'nın söyleşisi vardı. necla, samimi ve şirin
hâlleriyle yazar olmanın kasılmamış durumunu
örnekledi söyleşi boyunca demiycem öncesi ve
sonrası da dahil çünkü tavrına.

tamamını okumak için tıklayın 


birlikte uyduruyoruz

birlikte uyduruyoruz

nasıl güzel bir etkinlikti. zamanın yarısını biz
kullanmış ve kalan yarım sürede şimdi de sıra sizde
 demiştik izlemeye gelenlere. nasıl güzel şeyler çıktı
 zuladan .bu bizim peyda'yla gizli plânımızdı. etkinlik
adını "birlikte uyduruyoruz" koyarak birazcık ucundan
açık etmiştik ama.

tamamını okumak için tıklayın 










“pandora’nın kapısı”

pandora’nın kapısı

evet bir sergiden söz edeceğim size alışıldığın
dışında bir sergi. şişli cemil candaş kültür merkezi’nde
fotoğraf ve resim sanatının birbirine rakip olduğu değil
birbirine el verdiği, birlikte yürüdüğü bir sergi. iki
sanatçının ortak çalışması; kerim eren ve hatice yanık.

tamamını okumak için tıklayın 









“ses ve anlam kapılarından geçtik biz..”

ses ve anlam kapılarından geçtik biz

yedi yıl önce bugündenmiş bu fotoğraf. sosyal
medyanın önceki hâllerinizi karşınıza çıkarması
çok faydalı bir şey. iyi kötü, acı tatlı her bir hâle
bir de şimdiki gözlerinizle bakma imkânı veriyor
bu anımsamalar.

tamamını okumak için tıklayın 















“caddebostan'da ses ve anlam kapıları”

caddebostan'da ses ve anlam kapıları

yedi yıl önce caddebostan kültür merkezi'nde sumru,
sezai, mehmet, onur, merih, imran, ben ve achilliasla
birlikte sahnelediğimiz "ses ve anlam kapıları"nda
her bir gelen kişi için kapıda şiir hediye etmiştik.
 kendilerine özel bi şiir hediyesi alarak girsinler
 istemiştik salona. 
tamamını okumak için tıklayın 


“ezgi günlük tutarsa”

ezgi günlük tutarsa

artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek isteyen
bir grubun seslendirdiği sabah türküsü, gözlerimize
dolmuştu bir gün, güneşten önce. sonra o ılık senfoni,
gençliğimizin gölgesi gibi izledi başka başka ezgilerle
 günlerimizi. ismini taşıdı, “ezginin günlüğü” oldu hep
gönül günlüklerimizde sesi. 
tamamını okumak için tıklayın 













“sesinde ne var biliyor musun?”

sesinde ne var biliyor musun?

fethiye festivali’nde çocuklarla sanat üzerine
doğaçlama çalıştım bu yıl da. onlar için atölye benim
 içinse performans sayılabilecek bir deneyim yaşandı
yine… altıncı ve yedinci sınıflarla çalıştım. ilk gün bir
akış, ikinci günse nerdeyse onun tam tersi bir akışla
 geçti. ikisi için de çok verimliydi diyebilirim. bu yazı
sadece ilk günü anlatıyor.

tamamını okumak için tıklayın 




“birlikte öğrenmek”

birlikte öğrenmek

biz dünyanın efendisi değiliz. onun bir parçasıyız.
ve onunla bütünleşebildiğimiz ölçüde bulacağız
aslında kendimizi de. katman katman oluşan taşlara
bakın… milyonlarca yılın hikâyesini anlatır size…
 kafanızı kaldırın gökyüzüne bakın… müthiş bir
evrenin hikâyesini anlatır… kulağınızı dayayın
dinleyin toprağı… 

tamamını okumak için tıklayın 








“adana mersin kaç anı eder”

adana mersin kaç anı eder

mersin kültürhane etkinliğimize dair izler çıkıyor
karşıma bugünlerde sıklıkla sosyal medyada..
mehtapımın oğlu kültürhanede kitaplarımı buluyor
 ve oradan tetikleniyor öykü.. zaten aklım hep
oralarda sevgili çiğdem'in sağlık durumu sebebiyle
kalbim oralarda atıyor.. tüm bunların içinde, ayrıca da
 mersin'de yaşayan bir güzel kadın ( göksu baykal)
kültürhanede bıraktığım kitapların fotoğrafını çekip
face'e koyunca dün gece, sabahı zor bekledi dökülüverdi
dilim..

tamamını okumak için tıklayın 


“bir çingene geldi yanıma”

bir çingene geldi yanıma

izmir'de can yücel sokak'ta şiirlere sesimi akıtırken
bir çingene geldi yanıma,, izledi izledi sessizce beş
 dakika boyunca ve sonunda yaklaşıp elindeki
güllerden birisini yapraklara ayırıp başımdan aşağı
döktü.. işte o anda; tam o anda dizlerim titredi. şiirin
şarkı olup hayata bulaştığı o anda yazıldı hafızama
gecenin en nakşeden anısı..

tamamını okumak için tıklayın