yaşasın ozon kardeşliği
az önce bir teyze geldi eczaneye. ah dedi kızım parmaklarım çürüyüp kopup düşecek diye korkuyorum inan ki. doktora gitmiş alkol iode içine asit salisilikli bir majistrali vardı. önce bir ilacını hazırladım, sonra içime sinmedi yetmedi gibi geldi hazırlanan ilaçlar. dedim aç bakem sen şu ayaklarını, bir göreyim ben. çoraplarını çıkardı görseniz nasıl sıkmış bileklerini. o dikkatimi çekti ilk, ah be teyzecim dedim. neden yaparsın bunu kendine. açtı ayak parmak aralarını beyaz beyaz yürümüş. yeşile dönüyor dedi kızım. korkuyorum düşecek parmaklarım.
abdest de alıyorum görsen nasıl titizim. yıkıyorum kuruluyorum gazlı bezler koyuyorum aralarına.. dedim teyze ben sana bir ozonlu sabun verem mi. ozon doktorların o kadar da henüz pek girmediği bir alan. bilen doktorlar yazıyor reçeteye ama çoğunlukla o mekanizma işleyişi henüz yaygınlaşmadı. sedefte, eksemada, tırnak mantarında, güneş lekelerinde giriyor reçetelere. yatak yaralarında nasıl bir iyileşme sağlıyor. benim elimde ozonit var direk zeytinyağına emdirilmiş medikal ozon gazı. koyuyorum majistrallere reçeteye girdikçe.
teyze gideli beri de bir açtım neti ozonu okuyorum. mekanizmasını bir yeniden hatim ediyorum. aşka geldim barıştım yeniden şifacılığımla teyzenin sayesinde. dedim teyzecim at şu çorapları gözünü seveyim bir pamuklu çorap al çok istersen giyinmek. ama ohh doldur pamukları aracıklara sür sabunu beş dakika. bir dinlendir bakalım ayaklarını. gülümseyerek gitti. ona da bana da iyi geldi bu sabah. yaşasın ozon kardeşliği...
aynur uluç