uyuz vakalarının artışı
uyuz hastalığının artmasına ilişkin çok fazla soru geldi. toplu olarak yanıtlamak isterim.
iki yıldır dermatologlardan uyuza ilişkin hasta reçeteleri geliyor. ancak bu kışa girmemizle birlikte bu reçetelerin sayısı çok çok fazla arttı. geçen yıl da sürekli yükselen bir ivme ile artışdaydı ancak araya covidle ilgili pandemi tedbirleri girince ciddi bir düşüş oldu sayıda bir dönem. çünkü insanların o dönem birbirine temasının nerdeyse yok denecek kadar az olması uyuz hastalığının da yayılma hızını düşürdü. ancak uyuz parazitine daha öncesinde bulaşmış olanların çektikleri sürdü; hatta muhtemelen bedenlerinde var olan parazit sayısı çok arttı. covid korkusu ile doktora da gitmeye çekindiler çünkü bu arada.
aradan yaz ayları geçti... ve insanlar arası sıcak temasın yeniden yükselmesi ve kış aylarının da başlaması ile birlikte uyuzda vaka sayısı hızla çoğalmaya başladı yeniden. ve bu ülkenin her yanında bu şekilde. sadece istanbul değil; urfa, diyarbakır ,samsun, ankara, balıkesir, izmir özetle her ilden reçete gelmeye başladı ve instagram ve face mesajlarım bana ilaç yap diye yalvaranlarla dolmaya başladı.
rahatsızlığı yaşama dozunuz ve atlatma dozunuz bağışıklık sisteminizin gücü ile çok alakalı. bunu da bir hayli gözlemleme imkânı bulacak kadar çok hasta ile görüşmem oldu bu süreçte.
dinlediğim uyuz hikâyelerinin artık sayısını bilemiyorum. ve eczane telefonu dışında özelime de, sosyal medya üzerinden gece gündüz demeden gelen mesaj ve yalvarma dolu, yakınma dolu, bilgi sorma dolu mesajlar yüzünden ben de çok yoruldum. bu tür bilgilendirme yazıları yazmamın bir sebebi de bu....ve asıl sebep bu konuda bilgilendirmeye olan ihtiyacı bu kadar yoğun görmek.
en büyük sorunlardan birisi şu ki; uyuz hastalığı, pis insan hastalığıdır diye bir kanı oturmuş topluma; dolayısıyla insanlar genelde hastalıklarını toplumda saklama meylindeler. bu da hastalığın yayılmasını artırdığı gibi gerekli önlemlerin açıkça alınmasını da zorlaştırıyor. düşünün ki iş yerlerine gitmeye devam ediyorlar. toplu taşıma kullanımına devam ediyorlar.. ya da yeterince bilgi sahibi olmadıkları için hastalığı reddedip evde böcek var diyerek ev ilaçlatmaya kalkıyorlar. sadece bir kişi kaşınıyor diye sadece onu tedavi etmeye çalışıyorlar gibi gibi..
hastalığın kendileri gibi bir çok kişide daha olduğunu bilmedikleri için kişisel sorunları zannediyorlar en başta. Bize; eczaneye gelen hastaların davranma şeklinden biliyoruz. ekseması olan eksemam var diyor, sedefi olan sedefim. saçkıran, leke, akne hiç birisi bu hastalar gibi davranmıyor. direk reçetesini çıkartıyor.. sizde bir ilaç varmış duyduk diye söze giriyorlarsa anlıyoruz ki uyuz. vallahi biz çok temiz insanlarız, diye söze başlıyorlarsa anlıyoruz ki yine uyuz. tamam diyoruz rahat olun sizin gibi çok kişide var bunu duyunca rahatlıyorlar gerçi bu sefer de bilgiyi dinleyecekleri yerde kendi hikâyelerini ve temizlik bıkkınlarını anlatma gayretine düşüyorlar; o da ayrı mesele ya; biz devam edelim konuya kaldığı yerden.
yayılmayı sağlayan en temel sorunlardan birisi de şu ki; uyuz parazitine bulaşmış olan insanlar sadece ilaçtan medet bekliyorlar. sürekli bu ilaç garanti mi diyorlar. kesin mi diyorlar. internetten bile araştırsalar hep onları iyi edecek bir mucize ilacın peşindeler.. oysa buradaki püf noktası doğru tedavi yanısıra paraziti eşyalarınızdan da arındırma sürecini doğru yönetmek. dolayısıyla doğru bilgilenmek.
doğrudur; kwelleda gibi losyonlar, ya da wilkinson hazır müstahzar şeklinde satılan sık sık da yoka düşen pomadlar kimisine yeterli geliyor yanı sıra yaptıkları temizlik çalışmaları doğru ise elbette. kimisine ise kesinlikle yetmiyor.
bu arada sanırım parazit de zaman içinde kendisini revize etti ki aslında çoğu kez hazır ilaçlar işe yaramıyor. bu da doğru… biz eczacılara sürekli uyuza karşı yapma ilaç reçeteleri geliyor ve hazırlıyoruz.
kendi adıma konuşmak gerekirse çok ısrar edilse de reçetesiz ilaç hazırlamıyoruz. çünkü hangi ilacı kimin ne şekilde kullanacağı doktorun insiyatifindedir. her ilacı herkes kullanamaz. hamileler, emziren anneler ve küçük çocuklar büyüklerin kullandığı ilaçları kullanamaz.. çocuk ve bebeğin kullanacağı ilaçlar farklıdır. kesin olan tek şey birlikte yaşayan bütün bireylerin aynı anda tedavi olmaları gerektiğidir. ayrıca uyuz parazitlerinin açtığı tüneller ve dışkıları ciltte alerjik reaksiyona sebep olduğu için kaşıntı bir süre daha devam eder. dolayısıyla vücuttan temizlendiği halde de bir süre daha kaşıntı olur. bu da doğal olarak hastada uyuzunun geçmediği yanılsaması yaratır.
ayrıca sorunun “eksema”ya dönme riski de yüksektir. uyuza karşı kullanılan katranlı ve kükürtlü ilaçlar da deriyi tahriş eder. ve yoğun kaşınma ile yırtılan deri bundan da hasar görür. yani parazit artık aktif olmadığı halde "post scabies granulom" diye adlandırılan bir vakaya dönmüş olabilir durum. ya da yoğun kaşınma ile açılan yarık ve çatlaklardan giren mikroplarla vakanın “impetigo”ya dönme riski de olabilir; ki o da bulaşıcıdır.
bu anlamda doktorun gerekli görürse doğru tanıyı koymak için deriden örnek alarak mikroskop altında incelemesi gerekebilir. o durumda vereceği ilaçlar “scabies”e yani uyuza karşı değil bu tabloyu iyileştirmek içindir. kaşınıyorum o halde uyuzum halâ geçmedi demek ki, diye düşünerek hastanın kendi kendine kararlar vermesi ve kafasına göre yeniden üç günlük karışımlar yaptırıp cildine üç gün boyunca sürmesi deriyi hepten kötü bir hâle getirebilir. hele eksemalı bir kişinin uyuz paraziti ile de yolu kesişmişse derinin arındırılması ve onarımı çok daha farklı yaklaşımları da beraberinde getirmek zorundadır.
artan sıkıntı sebebiyle internet yorumlarında herkesin de bu konularda bir akıl vermesinin yarattığı bilgi kirliliğini de düşünürsek zaten aylarca ya da yıllarca uyuyamayıp kaşınmaktan sinirleri bozulmuş kişilerin savrulması ve mekanizmasını anlamadan sürekli temizlik yaparak darlanmaları ve sorunu çözemedikçe her şeye saldırır ve sihirli bir ilaçtan medet umma noktasında sıkışmaları kaçınılmaz oluyor..
o nedenle iyi bir dermatolog gözetiminde tedaviye başlamak ve tedaviyi yine onun gözetiminde sürdürmek çok önemlidir.
Eczacı Aynur Uluç
Bulvar Eczanesi -Aksaray-İstanbul