bir edalı kuştu ömrümüz
ayağımız taşa her takıldığında
kalkıp dağa bakardık
bir ağaç gövdesiydik belki de
dallarımız gökyüzüne süzüldüğünde
yapraklarımızın içi titrerdi
sular köklerimizden bel kemiğimize yürür
tırnaklarımızdan yemyeşil duman tüterdik
ateşe el basardık, sulara yelken...
zihnimizin çekmecelerine
yorgan sererdik
anahtar deliğinden bakardık biz hayata
bir zamanlar en güzel düşlere inci dizerdik
halâ aynı ömürde miyim...
Aynur Uluç