sosyal medyada grupları deneyimlerken
bir süredir "cilt bakımı ve güzellik sırları" isimli bir gruptaydım. arada paylaşımlara baktığım ve bilgim dahilinde de yorum yaptığım bir yerdi.. bir grupta olma şekliniz o grupta yaptığınız davranışlarla belirlenir.. grup içinde hoş olmayan bir şey yaparsanız grup yöneticileri sizi uyarır ya da atar. ancak kişisel mesajdaki bir tavrınıza alınıp da sizi gruptan çıkartamamalı.. kendisi arkadaş olmayabilir ama bir çok insanın var olduğu bir grupta sizi küt diye neden ve gerekçe göstermeden çıkartamaz. çıkartamamalı.
işinin ehli olmak... ısrarla altı çizilmesi gereken nokta bu bence. insan hayatı en çok kendi yaşamından bilir ya kendimden söz edeceğim biraz.. ben yapma ilaç yapan bir eczacıyım biliyorsunuz , bildiğime biliyorum diyorum bilmediğime bilmiyorum. en sağlıklısı budur.. :) bilebildiğin payı bilmek bilmediğin yeri bilme çabasını da beraberinde getiriyor. her şeyi bilir görünmek zorunda değilsin. bilmediği yeri bilince öğrenmesi gereken yeri de bilir oluyor insan ve bilgi dipsiz bir müthiş kuyu.. derinleştikçe derinleşen bir kuyu hem de.
bunları neden mi anlatıyorum aynen şöyle oldu: bu sabah mesaj kutumda bir not gördüm. tanımadığım bir hanım cildiyle ilgili gözenek açıklığı, kırışıklık ve solukluk idi sanırım bir kaç bir şey soruyor, öneri istiyordu benden. bu tür durumlara çok alışığım. cilt ile ilgili özel karışımlar yaptığımı bilen bir çok hanım bu tür sorular sorarlar bana. hele ki hanımların ciltlerine iyi bakmaları bence çok güzel bir şey. bakım verilen şey güzelleşir. ama burası da benim özel sayfam. iş dışında olduğum yer.. saatten de belli olur zaten bu.. bu tür konuşmaları buradan yapmaya ne enerjim yeter, ne zamanım. öyle bir şey olunca kimseye de yardım edemem demiyorum. demem de.. eczane watsapp telefonuma yönlendiriyorum. çünkü orda işim bu.. eczane watsapına o kadar çok soru geliyor ki bıkmadan hepsini yanıtlıyorum her bulduğum fırsatta. bazen aynı anda 3 kişi ile farklı konularda yazıştığım oluyor.. hele uyuz salgını konusu müthiş..
ama düşünün; evdesiniz bir yazı okuyorsunuz küt bir pencere açılıyor ve gecenin bir yarısı aniden bana birisi bir şey soruyor, ya da sabah işe yetişeceğim birisi bir şey soruyor.. ve bu çok sık oluyor işe yönlendirmeme rağmen resimlere boğuyorlar ve bir şey dememişim gibi devam ediyorlar anlatmaya.. her an hazır danışma hattıyım sanki. ama kimseyi de kırmıyorum nazikçe uygun olmadığımı söyleyip eczane numaramı veriyorum.
bu sabah da öyle yaptım. iş telefonumu verdim ve isterse oraya yazabileceğini sorularını ilk uygun fırsatımda yanıtlayabileceğimi söyledim. birden şöyle bir cümle geldi:
-siz önce yakından çekilmiş bir fotoğrafınızı koyun da sözleriniz inandırıcı olsun bi kere.
resmen şok oldum. benden bir dakika önce yardım isteyen birisi bir dakika sonra beni nerdeyse sahtekarlıkla suçluyor aba altından. oysa ne bir şey satmaya kalkmışım, ne de gel benden bir şey al ya da sor demişim kimseye. tanımıyorum bile hanımı. ne de terslemişim ne soruyorsun diye.
anlamadım dedim az önce siz benden yardım istediniz, yardımcı olacağımı söyledim bende.. şimdi neden yüzümü paylaşmam gereksin durduk yere. hem de yakından görücüye çıkar gibi..
eczacı hanım neler yapıyorsunuz ya da şu madde neye iyi gelir deyip sorular sorabilirsiniz anlarım ve bu daha mantıklı olurdu. ama neden kendi yüzümü referans göstermeye çalışayım. Ve neden yapayım bunu. ben satıcı değilim ki. kaldı ki hiç bir fotoğrafım filtreli değildir. 56 yaşındayım ve yüzüm her gün ortadadır. fotoğraflarımın hiç birisini ellemem neysem her karede oyum. sayfamı şöyle bir dolanan her şekilde görür aradığını. nerdeyse her şeyim şeffaf.
sizin hakkınızda böyle konuşuyorlar, ben şimdi söyleyince mi kötü oldu türünden bir cümle kurdu. kimdir nedir bu konuşanlar. anlayamadan.. şaştım. ve bir karıştım daneler oluyor.. ben dedim iyi niyetle size yardımcı olmaya çalıştım ama artık iyi niyet gösteremem bu tavrın karşısında. Ne mi oldu; bu kez de vicdansızlıkla suçlandım.
vicdanınıza sığıyorsa öyle yapın şeklinde bir yanıt geldi. bugüne kadar cildime nasıl baktıysam yine öyle bakarım.
günüm saçma sapan bir şekilde başlamıştı bir yandan da işe geç kalıyorum gidip eczaneyi açıcam daha. şöyle derin bir nefes aldım dedim ikimiz için de gereksiz yere tatsız bir sabah oldu. olmasın kendi payıma ben de irkilip keskin davranmış olabilirim iyi niyet göstermeyeceğim diyerek; özür dilerim.. ama bu şekilde olmasın tanışma dedim. dedim ama yanıtımı okumadı ve henüz de okumadı..
ama hemen peşinden bir de baktım ki cilt bakımı ve güzellik sırları isimli gruptan atılmışım. daha doğrusu hemen de anlayamadım. önce yanlışlık oldu sandım. nasıl oldu da ulaşamıyorum paylaşımlara, biraz önce yazmakta olduğum yoruma derken bir de anladım ki iki konu birbiriyle ilgili.. ve ben hoop kapı dışındayım.. ))) nedir peki bağlantı; anladım ki hanım grup yöneticisiymiş.. ve kişisel mesajıma alınıp beni gruptan dışarı atmış.
şimdi sizlere sorum şu.. bu tavır ne kadar etik. sosyal medyadaki grupta yer alınca pek çok kişi ile bağlantınız oluyor.. ama grup yöneticisi onun suyuna gitmezseniz sizi gruptan atabiliyor.. kendi sayfasından olsa anlarım . hele ki mesajdaki bir anlaşamama durumundan dolayı gruptan çıkarmak..
bunca yıllık eczacıyım. kimlere kimlere ne ilaçlar yaptım, ne kremler. hiç kimse önce yüzünü göster dememişti bugüne kadar, reçetesini getirdi nasıl yapalım dedi.. meslekteki yerimi sorgulamak için referansım yüzüm değil, bugüne dek yaptıklarım, bilgim ve birikimimdir.. tecrübemdir . çalışkanlığımdır.. azmimdir. sorgulanabilir bir şey de yaptığım yoktur kimseye. hatta uzun uzadıya bilgiler vermekten dilimde tüy biter.
sözün kısası bugün bir yaşıma daha girdim.. bu da şaşkın yüzümün hali..
ecz. aynur uluç