Şimdi fark ettim
Solgun ve dalgın
Issız ve yorgundu yüzü
İçiçe oturmuş tortuları
Cımbızla ayıkladı
Ay vardı
Ay yoktu ortalıkta
Dal vardı ama
Belki dal da yoktu
Kadın uzunları yakmış
Öylece bakıyordu
Dipsiz bir kavanozun
Paslanmış kapağına
Kavanoz dipli miydi
Gerçekten dünya
Yoksa dünya
Dev bir kavanozun mu omuzlarında
Kurumuş reçelleri tırnakladı dibinde
Camın ağzında birikmiş kalıntıyı yokladı
Tırtıkladı
Yok hayır bu kadar masum olamazdı
O tortu da kendi de vardı madem
Uzandı, kendisini aldı
Kavanozun suyuna kattı usulca
On kere çalkaladı
Birikmiş gövdeleri
Çürümüş meyveleri
Al bir eteğin kıvrımında topladı
Aynaya baktı;
Şapkasını takmıştı
Memesini açmıştı
Saçındaki yıldızların hepsi
Bir bir tamamdı
Yiğidin bağrına bağrına es dedi rüzgârlara
Artık ne komşular umrumda
Ne de bu dünya çivisinin
Yıllanamamış ahı
Aynur Uluç
8 Haziran 2022