facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

şiirin kalbimize değdiği yer

şiirin kalbimize değdiği yer

şiirin yolculuğunu heybenize katıp hayatı anlama çabasına girmiş bulduğunuzda kendinizi, öyle derin kavislerde birleştirir ki sizi hayat… birbirinizle ve kendinizle elbette. ülkü tamer ilk defa çevirdiği bir şiirle değirmişti kalbini kalbimin bam teline. hem de öyle bir değmişti ki o an…

şiirin kalbimize değdiği yer

hayatımda beni çarpan sanki ilk şiirdi. o derece vurulmuştum içindeki cevhere… hiç unutmuyorum şiir octavio paz’ındı. hemen bakmıştım çeviren isme.. çeviri ülkü tamer’indi. sonra o şiirin peşine düşmüştüm uzun uzun. kim çevirse o tadı alamıyordum; ki bayılırım paz’a.. belki de o şiirden, daha doğrusu o çeviriden sonra bayıldım…

ne nerede başlar, nerede biter pek tespit edemeyiz hayat akıp giderken. ben de böyle bir ayrıntı iz sürüş merakı vardır. anlar kalır aklımda. o anlardır sanki bugüne düşen iz… ve sonrakileri kuracak olan o anların gücüdür sanki… şimdi öğrendim; yolculamışız ülkü tamer’i. nasıl ve hangi dizeleri geçsin içimden demedi hiç içim. direk bildi ve şu iki şiiri öpüştürdü sanki kendi içinde.

bildiniz; birisi paz’dan diğeriyse kendinden…

ilk önce paz’dan “dokunuş” şiiri geliyor; madem ki dokundu içimize ülkü tamer’in çekilişi hayattan:

dokunuş

ellerim perdelerini açıyor varlığının
bir başka çıplaklıkla giydiriyor seni
gövdelerini soyuyor gövdenin
ellerim
bir başka gövde yaratıyor gövdene

octavio paz
çeviri: ülkü tamer

ve şimdi de sevgili ülkü tamer’den bir şiir… görüyorsunuz değil mi; hakikaten kendi yolculuğunun farkına varmış birisi tarafından çevrilmişse bir şiir, çevirilerdeki sözler de aslında şiir yazan kadar çevirenin de içidir…

“hatırlanacak çok hüzünler bulacaksın,
onların tohumunu havaya savurarak
uzun bir yolculuk yaratacaksın kendine
her şeyin, hiç bir şeyin yolculuğu.”

aynur uluç

2 nisan 2018