rüya masalı
ahh bu gece rüyamda bütün sevdiklerim vardı isim isim saymayım kimi seviyorsam ordaydı sanki. mahşer yeri gibi bir rüya kalbim nasıl genişse..
hepsi bir otobüsteydi otobüsse mola yerinde.. yani asıl kalabalık dışardaydı rüyada..
ve sarılıp sarılıp öpüyordum hepsini sıra sıra.. hatta onlar da birbirine sarılıyordu öyle bir coşku vardı ki bu kadar olur kimse kabına sığamıyordu... sanki benim rüyam değildi de benim rüyamda birleşmişler buluşmuşlardı bu insanlar..
okuldan ünüversiteden eczaneden faceden çevremden eskiden ve yeniden kim varsa ordaydı sanki.. canım eşim imran ( Hal Ahmet ) zaten vardı.. onunla bir baston oyunu oynuyorduk ilginçtir.. onun çaldığı bir ıslık türküsü eşliğinde bakışıyor birbimize takılıyorduk tüm bu coşkunun içinde.
herkes ama herkes birbirine sarılıyordu.. ama birden rüyamda bile aklıma corona geldi. dedim ne sosyal mesafesi kıç kıça yanak yanağayız ve kimse bundan kıllanmıyor bile.. bu nasıl olur..
aman boşver dedi arkadaşım Saadet Aslan. çok enteresan... yüzünü gösterdi aynur bak dedi bunlar corona döneminde oldu. baktım boynunda baloncuklar ve çene kısmında yatay çizgiler vardı ama dedi ki kimin umrunda anlıyor musun kafa yorma herkes çok mutlu artık, her şey başka biçimde sanki, hayata dair yorumlarımız değişti, dedi bana..
aklımı okumuştu o anda rüyamda. e rüya benim ne de olsa olur böyle şeyler)))
o anda bile ben bir arkadaşıma sarılmıştım onun arkasından bana yanağını uzatıp bunları söylüyordu saadet. sanki ikimiz konuşmuyorduk da orada bulunan tüm bu insanlar adına da bana açıklama yapıyor gibi algılıyordum. neden böyleyiz. nasıl seviyoruz biribimizi bana saadet açıklıyordu hepsi adına..
gel öpüşelim dedi sonra. ikisini de öptüm tek tek.. mutluluktan ağlıyordum. doğum günüm yoktu aklımda. konu bu değildi çünkü. böyle bir tema bile yoktu hatta.. benle ilgili buluşulmuş değildi yani. hep birlikte bir yere gidiyorduk.. ama bu kadar coşkuyu bilinçaltım Saadete konuşturmuştu olan biteni..
nasıl güzel bir rüyaydı hani hafiften anlarsınız ya; ki bu rüyadır.. onu bile anlamadım işte.. sabah halâ gerçek sanıyordum ki bi fark ettim; gerçekti aslında o duygu, o enerji. işte o kadar da gerçekti. halâ kalbimde atıyordu sıcaklığı.. o halde damarımda akan kan kadar gerçekti işte.
ve o anda telefon çalıyordu gerçekten de.. koştum açtım ama bir süre koşamadım sanki algılayana kadar. açtım ki imran iyi ki doğdun şarkısının ıslığını çalıyor telefonda.. ıslığın finalinde de , aynur dedi bitirdi.... rüya devam ediyor dedim içimden, ah ne kadar güzel..
biliyordum ama bir ekz daha anladım; ben ne kadar güzel şey biriktirmişim bu hayatta. içim dışım, rüyam, gerçeğim sevgi dolu. hepsi sahici hepsi sahiden varlar. ve bu nasıl bir hediyedir hayattan..
mesaj kutusu face'de nasıl dolu, watsapp deseniz yine öyle. her yıl olduğu gibi.. genelde fethiye'de olurdum doğum günlerimde.. çopcuklarla atölye dönemim corona olmasaydı. çocuklardan dönünce saatlerce yanıtlardım da yetmezdi gün. bu kez evimdeyim. hiç birisini açamadım henüz mesajla gelenlerin. ve ne ballıyım ki bugün sokağa çııkma yasağı var, dolayısıyla eczaneler kapalı.. tadına vara vara açıcam mesajları. güne yayıcam gönlümce.. bana gelen hiç bir mesaj fotokopi gibi olmuyor çünkü. hep gerçek ve bana yazıldığı belli olan mesajlar alıyorum... bu beni nasıl mutlu ediyor. toptancı dönüşleri de sevmiyorum. toptancı gelişleri de. ve öyle de oluyor. tıpkı sevdiğim gibi. :)
ne çok sevildiğimi derinden duyumsatacak içtenlikli cümleleriniz beni ısıttı bile şimdiden ki gün yeni başladı.... :)
bu fotoğraf mı. çeekn canım Ömür Eğribel'di. hasapulo pasajı'nda yürürken habersiz çekmiş.. en sevdiğim karelerdendir..ömür'ü sevdiğim gibi özeldir yeri..
bu şekle getirip üstünde çalışansa, bu renkleri içine böyle şık işleyense canım Deniz Bilgen. öyle özel bir hediye ki hem halimi içerdeki haliyle anlatması bakımından hem de bunca zaman sonra ondan gelmesi bakımından. aldım başıma taç içime renk yaptım sevgili deniz.
sevgili dostlar; hepiniz de birer birer ve bir bütün olarak iyi ki varsınız. iyi ki doğduk iyi ki dokunuyoruz birbirimize.
aynur uluç
9 mayıs 2020