facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

Run Lola Run

Run Lola Run

Run Lola Run Koşar gibi gidip koşar gibi geldim İstanbul'dan. İçimiz hep koşuyor yetişmemiz gereken hastalarımız var. Bizden şifa bekleyen danışanlarımız var. İlacının yapılmasını bekleyen, fiyatının hesaplanmasını bekleyen, soruları olup yanıtlarını bekleyen, ilacım bitti şimdi ben ne yapcam diye bekleyen... Ama benim kızımın durumu çok acil, aman hocam önce benimkini yap. Ama halâ yanıt dönmediniz...

Ayağımın tozuyla bugün telefonun başına geçtim direkt. Ki asistanım kimseyi yanıtsız bırakmadı. Yanıtladım da bir hayli ama vakit yetmedi.günün belli ömrü var.

Kendime zaman ayırdım mı peki eşime zaman ayırdım mı, dinlendim mi hiç bu kadar yol gidip geldik ülkenin ve hayatın içinde.. Hayır.

Bu sorular ve beynimi yakan yanıtlarla cebelleşirken 2 dakika için verdiğim molada eczanede bu fotoğrafı çektim bugün. dedim belki bunları anlatırım takipçilerime de beni biraz daha az sıkıştırırlar. Pazar günü bile aklı eli işinde olan şu eczacı kızın da bir sağlığı var derler.

Nasıl anlatayım ahh ben içimi ki yazar olmak vardı, şair olup şiirini yazmak vardı bu duyguların derken şiir gibi bir yazı çıktı karşıma.

Ayşe Serap Karadağ hocam kendini anlatırken beni de anlatmış sanki. Bizi bu kadar nefessiz bırakan şey şehir mi, yoksa görev bilincimiz, mükemmelliyetçi yapımız mı diye düşünmeden de edemedim doğrusu. Şehirden kopması bile ağır bir duygu. Ahh İstanbul sen nasıl bir kambursun sırtımızda izlerin.

İşte o şiir yazı; göğsümün içinden geçti sanki dedim ya İstanbullulara gelsin:

"İstanbul yoğun ve yorucu bir şehir. Hayat aynı trafiği gibi hızla akıp gidiyor.
Yakalayamıyoruz hayatı, şimdilik biz koşarken yanımızda koşup giden hayatı sadece takip etmeye çalışıyoruz. Sanki koşsak yakalayacağız sanıyoruz, oysaki tamamen yanılıyoruz.
Hayat biz koştukça hızlanıyor, yetişip yakalanmıyor.
Yakalamak için durmak, oturmak, düşünmek, fikretmek, göğe bakmak, yanındakinin gözünün içine , gönlünün içine bakmak, yüreğe dokunan kelam etmek, içinden geleni duyarak hissederek dua etmekle mümkün olacak.
Ne zaman bizler ara vermesini dinlenmesini de bilerek çalışmaya devam etmeyi başarırsak hayat da gelip yanımıza oturacak, karşılıklı kahve içmenin tadına varacağız.
Evet hayat; bakalım sen bizden randevu almayı başaracak mısın? Göreceğiz

aynur uluç