facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

rosaceada bilinçli tedavinin önemi

rosaceada bilinçli tedavinin önemi

rosaceada bilinçli tedavinin önemi. pek çok hastalıkta olduğu gibi bilinçli yaklaşım tedavinin en önemli adımı. o nedenle rosacea hakkında biraz daha ayrıntı düzeyinde bilgilenelim istiyorum. özellikle rosacea alanında demodeks kaynaklı ise doktor yönlendirmesi ile majistral olarak ivermektin krem ve nemlendiriciler yapıyor oluşumuz sıklıkla sorularla karşılaşmamızı sağlıyor. ben de zaten sorulmasa bile hastanın aydınlatılması gerektiğini savunan bir eczacıyım. durum böyle olunca rosacea hakkındaki yazılarıma bir tane daha eklemek istedim.

rosacea çok fazla ayağı olan ve çok farklı noktadan birden yaklaşmayı gerekli kılan bir rahatsızlık. öncelikle kronik ve tekrarlayıcı da olabilen bir rahatsızlık olduğunu söylemeliyim. o anlamda tedaviniz bitse dahi dikkat etmeniz gereken noktaları çok yüksek bir farkındalıkla bilmeniz ve bu bilgilere özen gösteren şekilde davranmayı bir yaşam şekli haline getirmeniz önem kazanıyor.

yüzün alın, yanaklar gibi daha çok orta kısmında kendisini gösteren kırmızılıklar, şişkinlikler ve ilerlemesi durumunda kılcal damarlarda genişlemeler, bir sonraki safhada akne rosacea dediğimiz sivilcelenmeler şeklinde seyredebiliyor. ve bunun devamında olası risk olarak gelişebilen bazı durumlar da olabiliyor. göze yansıması olursa oküler göz tutulumu veya “rinofima” denilen burunda büyüme gibi.

rosacea olmanız durumunda bu bulgulardan hepsi olacak demek anlamına gelmiyor. ancak bu bulgulardan bir veya bir kaçı olması durumunda konusunda uzman bir dermatolog tarafından teşhis edilmesini gerekli kılıyor. rosacea sebepleri çok çeşitli olabilir. bunlara baktığımızda en temelde genetik yatkınlığı görüyoruz. ve yine genetik ve çevresel faktörlere de bağlı olarak stres yönetme biçimimiz, beslenme alışkanlıklarımız, dolayısıyla bağışıklık sistemimizin durumu farklı olduğu için tüm bu noktalara bakmakta fayda görüyorum. nedenlerden birsi olarak belirtilen demodeks isimli parazitler zaten floramızda mevcut. ancak rosacea olan hastalarda bu oranın altı kat daha arttığını yayınlardan biliyoruz. burada altı çizilmesi gereken nokta, her kırmızı yüz rosacea demek değil. her rosaceada da demodeks yani parazit var demek değildir. bu anlamda hekimlerin özel ışıklarla dermoskop veya mikroskop altında aldığı örnekleri incelemesi ve tanıyı o şekilde koyması önemlidir.

bu rahatsızlığın özelikle kadınlarda görüldüğünü ve özellikle batıda her on kadından birisinde olduğunu okuyoruz yine yayınlardan. yani daha çok açık tenli açık gözlü kişilerde görülüyor. ve yine çarpıcı bir oran üçte bir hastanın gözünde de oküler tutulma dediğimiz göz tutulumları gerçekleşiyor. yüzünde belirti olmadığı halde de beşte bir hastanın gözündeki şikayetlerin rosacea varlığı ile olabileceği akla getirilmelidir. bu durumda gözde, kuruluk, yanma, batma gibi hisler özelikle gece artması şeklinde seyrediyor. veya göz kapağı iltihabı olarak söyleyebileceğimiz “blefarit” oluşabilir. o anlamda göz doktorlarının da gözdeki rahatsızlığın rosa bulguları ile bağlantısına dikkat etmeleri, dermatolog ve eczacıların rosacea hastalarında göz konusunda soracakları sorular ile konuya dikkat çektirmeleri önemli. demodeksler özellikle gece göç etmeyi severek kirpik diplerine yerleşiyor ve makyaj artıkları ile beslenirken göze de giriş yapıyorlar.

burun büyümesi ( rinofimo ) durumu daha çok ileri safhalarda ve erkek hastalarda görülüyor. buna uygun tedavi seçeneklerini belirlemede yine dermatoloğunuzun önerisi önemli.

rosaceada dikkati çeken bir diğer konu bağırsaklardaki gaz şikayeti. sağlıklı bireylerin bağırsak ve midelerinde bir miktar gaz bulunmaktadır. ancak rosacea hastalarında bu olağan gaz varlığına ek olarak kısaca “sıbo” (small ıntestinal bacterial overgrowth) olarak isimlendirilen; ince bağırsakların fazla sayıda bakteri üremesi sonucunda gerçekleşen gaz ve şişkinlik şikâyetleri de görülmektedir. hatta yine yayınlara göre bu oranın rosacea hastalarında 13 kat fazla olduğunu öğreniyoruz. bu da enflamasyona sebep oluyor. ve stres de bu tabloda olumsuz rol oynuyor.

rosacea durumunda da birçok hastalıkta olduğu gibi şu ilacı içeyim, süreyim de derdim bitsin gibi bir yaklaşım yetersiz, hastanın tedavi koşulları ile işbirliği içinde olması gerekiyor. iyileşmesi ve iyileşmişse tekrarlamaması için, beslenme alışkanlıkları da dikkat edilmesi gereken diğer konular gibi çok özel bir yer tutuyor.

özellikle sıcak yeyip içmemeniz önemli. çay kahve içiminde bir sınırlama yok ama makul dozlardaki çayınızı ılık olarak içebilirsiniz. yine aynı şekilde sıcak, acı ve baharatlı yemekler olumsuz etkisini çok seri gösteren ürünler. çikolata turşu, domates, narenciye, sigara, alkol dikkat edilmesi gereken faktörler arasında yine. turşudan uzak durulması da önemli. çünkü genellikle sirkeden yapılıyor ve sirke histamin deşarjını artırdığı için tetikleyici olabiliyor.

yoğun fiziksel aktivitelerle de ilişkisi var dedikten sonra temelde korunulması gereken bir şey daha var ki güneş ve kortizonlu ürünler. bunlar atakları hızlandırıyor. bağışıklık sistemimizin güçlenmesinin uyku düzeninden, stres durumuza kadar her alanla bağlantısı var. bağışıklığın düşmesi demodekslerin artımını sağladığı için kişinin bağışıklığına dikkat etmesi bir kat daha fazla önemli oluyor rosacea hastaları için.

kılcalların genişlemesi ile birlikte damar dışına taşan sıvının orada bir yangıya ve kırmızılığa sebep olması ile şekilleniyor hastalık. uzman bir dermatolog her bir noktaya ince ince değinerek tüm risk faktörlerini önlemede yardımcı olacak ve hastaya, hastalığının seyrine ve safhasına göre en uygun gördüğü tedavi şeklini sağlayacaktır. lazer daha çok kılcal genişlemesi durumunda tercih ettiği bir seçenek olmaktadır.

demodekslerle mücadelede majistral olarak hazırladığımız ivermektin krem reçeteleri bize çok sık geliyor. bunun yanı sıra göz açısından uygun göz şampuanı ve yüzdeki yağ gözeneklerine yerleşmiş demodekslerin üreme zeminini yok etmek üzere rosacea için tasarlanmış özel yüz temizleme köpüklerini öneriyoruz. aynı şekilde güneş koruyucularının da rozaya özel olması gerekiyor. yani rosaceası olan kişiler herkesin kullandığı değil, kendi cildine göre dermatolog veya eczacının önerdiği ürünler ile temizlik ve bakımını yapmalı, tedavisini o şekilde tamamlamalıdır.

ve yine cildin nemlenmesinde de rosacea mutlaka dikkate alınmalıdır. çünkü ciltte kuruma fazlasıyla mevcuttur. ve kuruma da tetikleyici rol oynar. rosaya uygun içerikte kremler veya ürünler kullanılmalıdır. çünkü en basit bir krem hammaddesi bile hastalığı tetikleyebileceği için formüle her bir konulan madde ayrı risk faktörü olabilir. bu durumu dikkate alarak yüksek oranlı hyaluronik acid içerikli serumlar üretmekte ve önermekteyiz.

beslenmede probiyotik, yoğurt, kefir gibi ürünlerin tüketilmesini çinko ve omega üç açısından zengin içeriğe sahip gıdalar seçilmesini önemsiyoruz. ki çinko desteği bağışıklık güçlendirmek için de en temelde gereksinim duyulan ögelerdendir.

son olarak altını çizmek istediğim şey rosacea yanında duruma eşlik edebilecek lupus, eksema gibi rahatsızlıkların da olabileceğini dikkate alarak teşhisi mutlaka bir dermatologun koyması gerekliliği ve kişinin kendince tavsiye üzerine cildine bir şeyler sürmeye kalkmaması, kimseye de tavsiye vermemesidir.

burada önemli olan şey, moral bozmadan rosaceanın tedavi edilebilir bir rahatsızlık olduğunu bilmek ve buna uygun davranıldığında ve uygun tedaviyi aldığında düzelebilir ve çaresi olan bir şey olduğunun farkına varmak, diyebilirim. bu noktada doğru uzmana gitmek kadar hastanın ayrıntı düzeyinde bilgilenmesi de hastalığın seyrini kontrol etmede en önemli işbirliği sağlayıcı faktör.

işte bu sebeple doktorun görev alanı sadece teşhis koyup tedaviye yarayacak ilaçları yazmak değildir. aynı şekilde eczacı da konuya dıştan bakıp doktor yazdıysa budur deyip motomot o ilaçları raftan alıp veren kişi değildir. eczacılar eczacı olmak için yıllarca teorik ve pratik eğitim almış, halen sahada hastanın her derdinde ilk koştuğu kişilerdir. bilim insanlarıdır. ve bunun sorumluluğu, taşıyabilenler için çok ağırdır. eczacı tecrübelerine dayanarak hastanın derdine göre doktor isimleri önerebilmelidir. reçetede kafasına takılan bir nokta olursa doktorla temas kurup fikir teatileri yapabilmelidir. o anlamda işime direk olarak dahil saydığım bu yaklaşım biçimi için yazılar yazmakta, videolar çekmekteyim.

geçmiş olsun, derdi olana şifalar olsun…

eczacı aynur uluç

not: bu yazıda bilgilerini temel aldığım doktor izmir'den dermatoloji uzmanı tuğce kaygusuz .. ben bir yazı yazmayı düşünüyordum bu konuda ve daha önce de yazmıştım bu alanda . sunumunda o kadar güzel ve ayrıntılı anlattı ki orada aldığım bilgileri kaleme aldım. belki bir kişi de benden okur ve belki bir rosacea hastası da bu şekilde bilgiye ulaşır diye.. kendisine sevgilerimi gönderiyorum.