resim anahtarım ve ben yollarda
işten dönerken yenikapı söğütlü arasında iki resim yaptım bugün de. bu resim onlardan biri. trende resim yapmayı çok seviyorum. binmemIe inmem arasındeki o on dakikalık zamanda içinde olduğum mekâna başka bir mekân daha sığıyor sanki resim yapınca.
tren bir yerden bir yere gidiyor karanlığın içinde, ve ben o yerlerin içinde ve dışında bir yerlere daha gidiyorum. hem mekânda, hem zamanda aynı anda yolculuk yapmak gibi, boşlukta kayan bir uzay gemisinde zamanın içinde koca bir oyuk açmak gibi bir duygu bu. ve o delikte gördüklerim elimden dökülüp görünür oluyorlar. elimde tuttuğum kalemin aslında bir anahtar olduğunu anladığımdan beri ellerim serbest. ellerim, zamanın içinde kendi zamanını yaratıyor o günden beri. einstein haklı, zaman izafi bir şey. bedenimiz ruhumuz bunu biliyor. içimde nasıl bir kronometre varsa her seferinde o on dakikada başlanan resim ya da resimler; artık kaç tanelerse hepsi de ineceğim anda bittiler. bir kez bile yarım kalmış bir resimle inmedim o trenden. ve bir kez bile şaşırmadım ben buna.
aynur uluç
18 mayıs 2020