öyle demeyin çok önemlüüüü...
edebiyattaki bu önemlidir, şu önemlidir faşizmini çok sinir bozucu buluyorum. onların önemlilerini kabul edip kendi önemlinizi saklamanız gerekiyor gibi bir baskı ortamı var resmen alttan alta.
edebiyat çevresine ilk girdiğimde çok aydın bir kitle bulacağımı sanmıştım ama hepsi de bende çeşitli travmalara sebep oldular.. çıktım kurtuldum; ama anlamam zaman aldı ayrı mesele..
hiç içimde olmamasına rağmen ben şair değil miyim gibi aslında bana ait bile olmayan çakma bir kompleks dahi yarattılardı bende. şimdi umrum bile değil şair olmakmış, şiir olmakmış. ya da kim ne olmuş, olmamış.. kim neyi önemli buluyormuş zerre umrumda değil..
örnek; "saatleri ayarlama enstitüsü"ne dair bir söyleşiye bile gitmiştim; ne işim varmış benim orada.. bir tiyatro dolusu insan önemli önemli dinleyince insan itiraf etmeye utanıyor benim ne işim olur burda diye. ki ben yazarım şairim ya sözde. ilgilenmem bilmem gerekiyor ya, sanki sınava tabi tutacaklar. bilemezsen yandın.
ahmet arifi, orhan pamuk'u bileceksin hakkında kötü konuşacak kadar bile olsa bilmen gerekli.. bir de kardeşimi de götürmüştüm)))) önemli ya çok..)))
nazan öncel'in şarkısı çalıyor şimdi kafamda
"Sevdim ama kazık yedim
Aşk kazandı ben kaybettim
Alakadar ol ya da olma git
Bu formülü hiç tutmadım
Yalnız değilsin yanlış yerdesin
Bu hep böyle olur zaten
Sokarım politikana"
Aynur Uluç