köprüde zaman dışı bir an
aksaray'da bir üst geçit vardı hala anımsayınca burnumun direği sızlıyor.. pislik doluydu üstü. kirliydi. bazen sular birikirdi yağmurdan kalan üstünde.. dilenciler olurdu yolunuzu kesen illa ki;.. ne bileyim sevimsizdi işte... ama kıymetliydi benim için. sanki orada soluk alıyordum işe girmeden önce bir son mola gibiydi hayattan. üstüne çıkınca saat kulesini görüyordum, oraya aitti o köprü. ve şehre...
yıkıldığında günlerce ağladım abartmıyorum günlerce..
sökük izlerini görünce artık yok diye resmen sesli başlamıştım..
ayakları sökülmüş de onu tutan çıkıntı izleri kalmıştı kaldırımda.. bir şiir yazmıştım ancak içimi şiire boşaltınca biraz olsun iyi gelmişti bana. şimdi haydarpaşa köprüsü'nü düşünün. garı düşünün.. şehirde şehre ait şeyler aslında bizim anılarımız. kokumuz soluk alıp verirken. yaşlarımız aslında ne çok farklı yaşta, ne çok farklı duyguyla geçtik üstünden. ne çok fotoğraf çektik durduk
öykü ve çiziktirik: aynur uluç