konumuz saç dökülmesi
özellikle cildiye ile ilgili yapma ilaç yapan bir eczacı olduğum için zaman zaman bu konularda bilgi ve önerilerde bulunuyorum. bugünkü konumuz saç dökülmesi olsun ve saç dökülmesi konusuna zumlanalım isterim.
"demir eksikliği, demir eksikliği anemisi, ağır adet kanamalarından kaynaklanabilir. demir eksikliği, kadınların saçlarının zayıf görünümlü olması ve kadınlardaki saç dökülmesinin en önemli nedenlerinden biridir. ilaçlar, dengesiz beslenme ve stres, yetersiz beslenme de saç dökülmesine neden olan etkenlerden biridir", diye yazıyor internette.
kadınlara ilişkin kurulmuş bir cümle bu tabii. erkeklerde de kadınlarda da genetik faktörler çok rol oynuyor.. ama genetiğimizi belirleyen de aile geleneğimizde nasıl bir davranım içinde olduğumuzdur elbette bir yanıyla da.. kıtlık çekilen yılardan sonra doğan bebeklerdeki açlık korkusu dürtüsünün bir ihtiyaç olarak bir tık daha fazla ortaya çıkması gibi. böyle bakıldığında belki genetikten ne anladığımız konusunun da yeniden tanımlanması bir ihtiyaç olarak görünüyor.. "genetik kader midir" sorusunun da ortaya çıkaracağı soru işaretleri ile karşılaşabilmek için.
duygularımız hayatın pratiği içinde çeşit çeşit görülse de en temelde korkularımız vardır. en ilkel, dolayısıyla en köklü duygumuz korkudur çünkü..ölüm korkusu.... korkularımız psikolojimizi, psikolojimiz tüm bedenimizi harekete geçirir düz veya tersi yönde.
yani demem o ki; ben bedenimizin en önemli hareket noktasının duygularımız ve dolayısıyla psikolojimiz olduğuna da inanıyorum. elbette belli mineraller yerine konulmamışsa yakıtı olmayan araba gibidir bedenimiz. yürümez. ama bazen test sonuçlarına bakıldığında değerler tamdır ve saç yine de dökülür. o sebeple bu faktörün de altını çizmek isterim. meseleye bütüncül bakabilmek her alanda gereklidir.. ama madem ki bugünkü konumuz saçlar.. o halde biz yine dönelim saç dökülmesi mevzusuna..
saç dökülmesini tetiklemekte hayatı kontrol etme isteği önemli bir faktördür. hayatın akışına güvenememek, kötü şeyler olacağına dair kaygı ve korku ve doğal olarak hayatı kontrol edersem diye içsel bir ihtiyaçla şartları ve çevredeki durumları kontrol etmeye çalışmak ruhumuzu sıkıştırır ve baş edebileceğinden daha büyük bir sorunun altında kaldığını hisseden bilinçaltı ne kadar zorlandığını söyleyebilmek için saçları dökebilir.. kişi o iç o sesi duymadıkça da artırmak zorunda kalabilir belirtecini. o sebeple öncelikle işe buradan da bakmak gerekir.
yanı sıra saçı destekleyecek ve bu süreçte dökülmeyi fiziksel olarak da tedavi ederek morali düzelten bir doktor olarak istanbul'da iseniz avrupa yakasındakiler için doç dr gökhan okan'ı öneririm. iletişim bilgileri internetteki sitesinde var. yine avrupa yakasında oturanlar için prof.dr orhan baransü'yü.. acıbadem hastanesinin doktorudur.. anadolu yakasındakiler içinse prof.dr. zeynep demirçay'ı... onun da yine instagram sayfasında yaptığı uygulamaları görebilirsiniz.. ve şeker mi şeker bir doktor hanım . doç dr. emek kocatürk göncü. saç konusunda özel çalışmaları var.. özel reçeteler yazan doktorlardır. bu isimler aklınızda kalsın derim.
ayrıca çinkodan söz etmek lazım. özellikle çinko bağışıklık sistemi için elzemdir, göğsümüzün ortasında bulunan timus bezindeki T4 hücreleri için temel oluşturur. o nedenIe çok önemli. sadece saç için değil bedenimizin gücü için önemlidir çinkonun gereken miktarda alınması...
doğal beslenme kaynakları olarak tahini ve kavrulmamış kabak çekirdeğini. ve bademi özelikle yazıya eklemek isterim. çinko kaynağı olarak. ve timus bezine vurarak o bölgeyi uyarmayı öneririm. bu konuyu biraz daha açan bir yazım vardı sitemde.
https://aynuruluc.com/page/yasamak-guzel-sey/
bir başka önerim de saçlı kafa derisini nemli tutmaktır. bu anlamda saç toniği hazırlıyorum içinde hyaluronic acid, niacinamid ve biotin olan tonikler ... amacı saçı değil, saçın bağlı olduğu derideki onarıma destek vermek ve o bölgeyi nemli tutmak.
dikkat edilmesi gereken bir başka husus da çok sıcak su ile yıkanmamak. ve iki şampuandan fazla yapmamak. mümkünse içinde çinko desteği olan özel şampuanlar kullanmak; ve saçı her gün yıkamayarak kendi yağı ile ki "sebum" isimli bir yağdır, saçın sebumla beslenmesine izin vermek.... ama çok yağlı bırakıp kolay kopmasına da zemin hazırlamamak. ve tabii ki su içmek. su hayattır çünkü. gerek derimizde gerek içimizde akışımızı sağlayan zemin sudur.. akışta kalın.. sevgiyle...
ecz. aynur uluç
6 12 2020
not:
bu linkteki pdf'de de doktor emek hanım'ın çok iyi rafine edilmiş bilgileri var. farklı saç dökülme tipleri ve bu alanda hangi besinlere ihtiyaç duyduğumuz spot cümlelerle verilmiş.. bir göz atın derim.
http://www.phd.org.tr/19kongr.../ozguremek_kocatur...