"imza" kavramını tepetaklak yapmaklar geçiyor gönlümden,, dünyaya imza bırakmak değil, istiyorum ki hediyem çilek olsun, nar olsun, bir dolu volkan olsun da bedenimi boyasın elim.., elim, insana hiç de dair olması gerekmeyen kibirin üstünü, altını çizsin boyasın. okurla biricik olan hâli biricik olan bir akış boyasın... ben bir gök kuşu olup bugüne dek atılmış tüm imzaları boyayım istiyorum; ayrı desen, ayrı kanat her biri.... yollara atayım imzaları akıp gitsinler; köpüren ak sulara, denize bırakayım şiirlerimi suya yazayım... yazarla kitabın, kitapla yazarın, yazarla okurun birbiriyle kaynaşma yeri çünkü bu buluşmalar. yazarın tüm bu ilişkilerle kendiyle yeniden buluşması, okurun gideceği kendinin peşin peşin merakına kapılması bir bakıma. en en en güzeli ise birlikte yol alınacak olduğunu bilmenin tadı... o yüzden kitapta çizdiğim, boyadığım her bir sayfa sizin olduğu kadar benim için de kıymetli... size olduğu kadar bana da hediye... arşivci yanım her birisini tek tek saklamayı söylüyor bana...., çoğalmaya meraklı yanım paylaşmayı,..... şeffaf yanım ise "sizinkileri de bana yollar mısınız hep birlikte çoğalalım" diyerek gülümseyip kaçmayı... benim yolculuğumda sizde kalanı, sizin yolculuğunuzda bende kalanı bizimle paylaşır mısınız... :)