kalplerimiz bayram yaparken
bir fotoğraf albümüm var. ismi "ikinin yakınlığı..." benimle birlikte bir diğer kişinin yakınlaşma hallerinin çeşitlemeleri var içinde.. kiminde oturuyoruz kiminde gülüyoruz. kiminde aynı yere doğru bakıyoruz. kiminde yemek pişiriyoruz kiminde kaynıyoruz birlikte. iki insan ne çok şey yapabilir o çıkıyor toplamda. böyle yüzlerce kare..
hayli zamandır bu albüme fotoğraf eklemiyordum. düşündüm ki iki insanı en yakınlaştıran şey nedir.. sanırım birlikte üretim yapmaları.
hele ki ikisi de kendi gönlünce akıp coşmayı öğrenmişse hayattan.. bu karede hatice ve ben varız.. öyle üretim fışkıran bir gündü işte o gün de.. sadece birebir kendimiz olduğumuz ve içimizin renklerini elimize buldurduğumuz bir gün. hangi objeyi hangi objeye ekleyeceğimizi bizim dahi bilemediğimiz bir coşkuyla her şeyi birbirine katışımız. çoğalışımız.. çoğaltışımız... fonda çalan müzikle mırıldanmaklar mırıl mırıl konuşmaklar arada. arada kahkaha sesleri minik. arada derin nefes çekişleri. çok şükür edasında. çok şükür... öyle masal bir gündü işte.
ben bayram denilince böyle bir duyguyu anımsıyorum, böyle bir içi içine sığmama hâlini anlıyorum bu sözcükten en çok. içten yanışlı bir ateş bu. haydi bugün bayram desek şaşakalıyor da; kendi kıvılcımını kendisi yaratabiliyor..
bayramlaşma duygunuz hayli çok olsun hayatınızda.
aynur uluç
24 mayıs 2020