İletişim ve güven ilişkisi
Bir arkadaşım paylaşmış bu karikatürü. Karikatürist güven noktasında bitirmiş ana tema olarak. Nasıl da güzel anlatmış toplumun içinde yaşadığı psikolojiyi dönem dönem. Bu kaygılı hâl tüm yaşamımıza yansıyor. Az önce de iletişimsizlikle ilgili bir tiyatroyu izleyen bir başka arkadaşımın yorumunu okumuştum sanki iki olgu birbirini tamamladı zihnimde. Sağlıklı şekilde iletişebilsek o kaybettiğimiz güveni duyacağız işte içimizde. İletişimsizlik mühendisliği de var bi önceki çizilmeyen karede dedim böyle düşününce. Gönülden iletişim olsa kaygı bu kadar büyük olmazdı bence. Tepedekiler bize korkuyu salar, biz iletişir, dayanışır, birbirimize güvenir, üstesinden gelirdik değil mi her şeyin.
Şimdi de oyunla ilgili yorumu sevgili Canan Kayışlı nın.
"Kel Diva, Eugène Ionesco’nun, yazdığı, soyut ve absürt tiyatronun bir örneği. Anlaması ve izlemesi asla kolay olmayan bir tiyatroydu. Bir de sürekli alkışlayan ve aralıksız kahkaha atan sevgili, ilgili seyirciler olunca "çok keyifli" bir tiyatro izledik! Zuhal Olcay, Haluk Bilginer ve Yiğit Özşener, Özlem Zeynep Dinsel, Gözde Kırgız, Kıvanç Kılınç'ın oyunculukları ise çok çok başarılı.
Konusu İletişimsizlik, kendine ve çevreye yabancılaşma; bu konuda teknolojinin katkısı olan oyunun başrolünde iletişimsizlik vardı.
Artık onunla yaşamayı öğrendiğimiz..."
Ne diyorsunuz haksız mıyım.. İletişim olsa kaygı bu kadar olur muydu. Bizi yeneceklere karşı aklımızı, fikrimizi, gücümüzü birleştirip daha bi güçlü olmaz mıydık birbirimizle savaşıp duracağımıza.
O halde yol belli; bu sıralamayı tersine çevirmek için biz de şimdi sağlıklı iletişim mühendisliği kuracağız
Aynur Uluç