gölgesiyle öpüşmek
bu tanım nasıl hoşuma gitti. nasıl yetkin ifade edilmiş bir kadın cümlesi bu... kadınların sıklıkla kendilerini buldukları aralık... içlerinden gelen şeffaf oluş duygularıyla bağlantılı oluş cesareti sonrası darbelere daha da açık hâle gelişinin ifadesi..
"Bana iyi geliyorsun" gelmiş geçmiş en bencil, en kandırıkçı, en tüketici, en sömürücü cümle... Biri bu cümleyi kuruyorsa hemen gitmenin zamanı gelmiştir."
bir zamanlar dedim aynısını kurabilirdim mantalite olarak ben de.. bir zamanlar çokça içimde hissettiğim isyanları anlatıyor bu cümle.. "güçsüzlüğümün gücüm olmasından bıktım" diye yazmışlığım bile vardır kırklı yaşlarda.. hani mor ve ötesi'nin şarkı sözü vardır ya; onun gibi bir hâl bu: "beni büyütün, ağlatmayın. sevginiz nerde; övündüğünüz.."
ama geçti artık bu tür cümlelerimin devri... vurulur olmak menzilinden de çıkmışım baktım da içime şimdi. başkası tam da oraya vurdu diye canımı acıtmaya açmak yerine acıyan yerlerimi öpmeyi öğrenmişim. şeffaf ama korunaklı olmayı öğrenmişim. canım acıyorsa sorumluluğunu almayı oralarımın.
acıyor mu peki; yine acıyor. akışım karşılıksız kalınca şöyle bir duralıyor muyum; duralıyorum. sevdiğim birisi beni umursamayınca..ya da ben öyle sanınca... ama bu acının benimle ilgili olduğunu biliyorum artık. oraya vurmasalar da ben darbeyi oralarıma alıyormuşum bunu anladım. düşünsenize belki ortada darbe bile yok. duygularının sorumluluğunu almak demek böyle bir şeymiş.
böyle olalı beri kimselere kızgın değilim artık... artık bir kediye kendimi salabilirim mırnav dilince... bir sevgiliye, bir aşka; bir çiçeğe salabilirim kendimi sonsuz. ve bir damla suda saatlerce yüzebilirim artık. kanatlarımı sevebilirim her uçuş sonrası ve öncesi yüreklendirebilirim sulara adımı yazıp. adımı sevebilirim kulağıma gelirken sesi. gülümseyebilirim bile hatta en hırçın bulutlara.
aynur uluç