Ekoköy günlüğüm
Doğanın içinde olmaya ihtiyaç hissediyoruz şehirde yaşayanlar olarak. Ekoköy'ün kurulma amacı da buna dayanıyor en çok. Burada pek çok meslek sahibi insan var. Doktor var çok sayıda; profesör, yayıncı, şirket sahibi olanlar var, iki pilotumuz var. Bilgisayarcı.. E eczacı olarak ben varım. Makine mühendisi var.
Hepimiz hayatın içinde bi yerlerde yorulmuşuz . Bu köyü kurmak için ne çok çabaladık. Halâ çabalıyoruz. Hem evlerimizi, hem köyümüzü yaratmak için. Çok güzel şeyler oluyor, çok zor haller oluyor. Hepsi de var doğal olarak; insanız.
Doğaya uyumlanmaya çalışırken bi yandan da konforumuzu yaratmayı istemek de doğamıza dahil. Yapılacak çok iş var daha. Buğday tarlamızda kara kılçık denilen yerel buğdaylar boy vermiş. Seramız var ama bu sene boş kalmış. Görünce üzüldüm. Gölümüzden vahşi sulama ile su çekiyorlar. O işi çözmek lâzım; köyün yollarını yaptırmalıyız. Köy bizim olunca her şeyini bizlerin yaptırması gerekiyor.
Tavukçuluk yapmak ve arıcılık gündemde. Katır tırnakları gölün kenarında almış başını gitmiş; gördükçe kalbim çarpıyor. Öyle güzeller..
Çimenini, tarlasını, bahçelerde açan renk renk çiçekleri gördükçe buraya bağlanıyorum. Bugün iki buçuk saatlik bir parkurda doğa yürüyüşü yaptık yedi sekiz komşu. Yaptığımız her faaliyetle birlikte hadi deyip buluşuverilen komşularımı tanıdıkça buraya bağlanıyorum.
Canım kocam zaten benim için başrolde. O burada yaşıyor.
Ekoköy'ü çok sevmeye başladım. Burayı çok sevmeyi de çok sevdim. O kadar uğraş oldu ki bugüne kadar; o kadar zor günler; bu kadar seveceğimi hiç kendimden ummazdım.
Aynur Uluç
17 Mayıs 2022