facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

eczacıyım ama dermatolojide alaylıyım

eczacıyım ama dermatolojide alaylıyım.
bu bir gerçek; doktorlardan öğreniyorum.

eczacıyım ama dermatolojide alaylıyım meraklı olmak süper bir şeydir; hele bu hastalığa ne iyi gelirdi, ne iyi gelirdi diye düşünmek. beynim durmadan bana reçetesi gelen hastalarla meşgul; elimde değil. bir şey tam içime sinmezse aklımda takılı kalıyor. gelen reçete beni kesmiyor bazen. bunun içine daha ne konsa daha iyi gelirdi diye düşünmekten kendimi alamıyor; sonra da aflarına sığınıp doktoruna fikrimi söylüyorum.

az önce çıbana taktım. hastanın kasık ve koltukaltı bölgesinde çıbanları varmış. reçetesini bir ay önce yapmıştık; bitince göstermiş yeniden aynı ilacı yaptır demiş doktor. hemen sorarım ben peki ilaç nasıl geldi. aradan bir ay da geçse aklımda da kalır formüller. kalmasa ne gam açar bakarım bilgisayara. her verdiğimiz ilacın kaydını da tutuyoruz kime ne vermişiz kayıtlıdır hep bizde. ilgimi çeken formülleri zaten ayrıca kaydederim. mücevher bulmuş gibi de sevinirim.

hasta doktorun yazdığı formül iyi geldi sanki ama tam da değil gibi; sizin bir öneriniz var mı” deyince ben doktorunuzla görüşmeye çalışırım dedim. hasta doktor eczacıdan oluşan bu sağlık üçgeninde hasta doktor temasının direk değil de köprü vazifesi gören bir eczacı üzerinden geçmesini sağlıklı buluyorum, hastanın olmadığı bir alanda rahatça olayı bilimsel olarak irdeleme şansı veriyor bu, doktora da, eczacıya da. ve çok geliştirici fikir teatileri yapılabiliyor böylelikle.

ama ben hastanın doktoruna ulaşamamıştım daha önce denediğimde. o doktoru bulamayınca onu tanıdığını hastadan öğrendiğim bir başka doktora mesaj atmıştım n'olur bu fikrimi kendisine iletin diyerek. önerim çıbanda uygulandığını bildiğim bir şey değildi aslında ama bende bazen içsel vuku ile iyi gelir diye hissettiğim şeyler oluyor. bunu da söyledim tabii bilgiçlik taslayacak değilim bu işin asıl uzmanı olan doktorlara hem de. ben aklımdan geçeni iletiyorum sizler değerlendirin, demiştim. yurt dışından satın aldığım bir maddeydi kistik aknelerde jelini hazırlıyoruz, dedim. ama ya uygulamadı ya da o maddeyle çalışmayı şimdiye dek deneyimlemediği için kalkışmadı hiç. ya da uygulamak zaten uygun değildi. sonucu öğrenemedim vesselam. açık bir parantezle kafamda duruyor soru. dapson çıbanlarda topikal olarak uygulanabilir mi.

bir ay önce doktorun yazdığı formül de ilgimi pat diye çekmişti aslında; o yüzden hastayı ve reçeteyi anımsıyorum. bir reçetede alıştığımdan farklı bir oran olursa hemen dikkatimi çeker. hemen bakarım hastanın nesi varmış. o yüzden tanı yazmayan reçetelerde çok canım sıkılıyor. bu konuyu ayrı bir yazımda işlerim. es geçilecek bir konu değil çünkü de biz şimdi işlediğimiz temaya devam edelim.

reçetelerde hastalık adı dikkatimi çekse hemen google’a bakarım. hastalığı hakkında bilgi edinirim. düşünsenize 3000 çeşit deri hastalığı var. eczacı olmama rağmen dermatolojide alaylı olduğum için her vaka benim için bir bilmece, bir takip ucu imkanı. bu hastada ilgimi çekmek için yeterli iki faktör birden vardı. hem hastalığın ismi ilgimi çekmişti; hem de majistralde yazılan hammadde oranları.

resorcin oranı çok yüksekti bir kere aklımda en çok bu var. bazını kurmayı bana bırakmıştı doktor. hemen kim yazmış diye bakarım ben kaşeye. reçeteyi yazan doktoru tanımıyordum; o kurumda ayşe hanım isminde bir başka doktor hastayı bize yönlendirmiş; onun da kim olduğunu bilemedim, ama belli ki ayşe hanım bizi tanıyor.

şimdi evimdeyim bugün. ve birden hastayı muayene eden doktorun da aklına yatabilecek ve yazdığı reçeteye katılabilecek bir şey daha geldi aklıma. öyle olunca açıp yeniden okudum tabii; çıban nedir, vücutta nasıl oluşur. vallahi de olurmuş. ahh dedim; reçeteyi yaparken nasıl akıl edemedim ki; zamanında söylesem kesin formüle eklerdi doktor. nerden bilsin ki böyle ilginç hammaddeler bizde var. ilacı hazırlayalı ve hatta hastaya vereli iki üç gün oldu; doktora söylemek için geç mi kaldım dersiniz.

atı alan üsküdar’ı geçti aklım hala hastada. meraklı eczacı olmak da böyle zor bir şey. sürekli aklın fikrin bin bir çeşit reçetelerde kalıyor ve düşünsenize her allahın günü ne çok vaka var. allahım aklıma güç ver.

ecz. aynur uluç

29 08 2020

fotoğraf: şengül çifçi

bulvar eczanesi, aksaray-istanbul