Eczacının kıymetini biliyor musun...
Her hastalıkta olduğu gibi kullanılan ilaç yanısıra hastaya verilecek doğru ve yetkin bilgiler de bir o kadar önemli. Yanlış kullanımlara da rastlıyoruz maalesef sıklıkla. Doğru bilgi yerine yanlış yönlendirilmiş hastalara rastlıyorum sıklıkla mesleğim gereği tanık oluyorum bizzat. Hem de ne çoklar. Gelip dertlerini anlatıyorlar.
Oysa öbür yandan da halkımızın çoğu sadece ilaç fiyatı kıyaslamanın derdinde. Bu da kültürle ilgili bi şey. Peynir var peynir var kalitesi farklı olunca fiyatı farklı oluyor demiştik. Bilgi var bilgi var öyle değil mi. Çünkü bilgi kaliteli zaman ayrılmış çaba ile oluyor.
Gezip tozmak yerine harcadığımız mesailerle. Tuttuğumuz notlarla. Yaptığımız gözlemler, analizlerle. Olmazsa çöpe atmayı göze alarak pahalı maddelerle yaptığımız deneyimlerle oluyor ancak. İnci tanesi dizer gibi tek tek biriktirdiğimiz bilgilerle. Öyle yol parası konaklama parası şirketlerden lüks havuzlu otellerde kongrelere götürmez hiç bir şirket eczacıyı. Ne öğreniyorsa kendi çabasıyla o küçük mekanında öğrenmek zorundadır.
Ve kim bu çabayı harcıyor kim personeline yıkmış dükkanını tırım tırım geziyor. Bunu ayırt etmek de sizin göreviniz sayın ahali..
İlmi Çin'de de olsa bulunuz sözü bunu anlatır. Doğru bilginin takipçisi ve kıymet bilicisi olunuz. Güzel adamlar güzel atlara binip uzaklara gitmeden, benden söylemesi. Sahip çıkın hiç kimsenin sabrı sonsuz değildir.
Diyeceksiniz ki neden böyle dedin. Eczacılığın sağlık konusunda danışan olma rolü bu ülkede gönüllü hizmet olduğu için sonsuz sömürüye açık olduğu gibi kıymeti de bilinmeyebiliyor çünkü. Nasılsa orda ve nasılsa sorduğunuz anda düğmesine basılmış makine gibi o anda size o bilgiyi vermek zorunda gibi bir algı var bu ülkede. Sonsuz alacaklı olma hali bu toplum psikolojisinin geldiği son noktadan da izler taşıyor tabi. Hâl böyle olunca bilgi ve deneyim aktarımı kıymetsizleşiyor o nasılsa cepte ya. İlacın fiyatını kıyaslıyor sadece bilgiye aldığı bu beleş ama kaliteli hizmete hiiiç bakmıyor. İlacı yapıp uzatanla onu bilgilerle donatanı eşit kılıveriyor hemen. Hatta ilacı başka yerde yaptırdığını söyleyip bilgisini sizden talep edebiliyor utanmadan. Herkes aynı kalitede malzemeden aynı ustalıkta yapabilirmiş gibi malzeme kalitesine yapım deneyimindeki ustalığa ise hiiiiç bakmıyor, her şeyi anında eşit kılıyor. Kötü sonuç başına gelince de way anam param boşa gitti, bana yardım et eczacı hanım.
Baklavanın ustası olduğunu biliyor mesela çünkü ona öyle öğretmişler zamanında. Ama kimse ilacı iyi yapan diye bi şey öğretmemiş bu insanlara. Vizyon geliştirip kendisinin düşünüp bulma.becerisini de sanırım 80 lerde kaybetti bu ülke. İşte bu tiplere rastladığımızda atımıza binip uzaklara gidesimiz geliyor. Bırakın takdiri teşekkürü öyle çatlatıyorlar sabrı. Ve kapitalizm bedava hizmet alacağınız eczacıyı da devreden çıkarmak ve büyük tekellere devretmek için tam gaz çalışıyor bir yandan; bundan haberiniz var mı. Pek sanmıyorum. Biz hangi koşullarda size sağlık sunmak için çabalıyoruz, bilmiyorsunuz.
Bu zorlu süreçte güzel bir söz, bir takdir beklemek hepimizin ihtiyacı. Her zamankinden daha çok hem de. Eczacıyız, robot değiliz, ruhları olan insanlarız her şeyden önce. O nedenle iyileşin diye sahici bir duyguyla çabalıyoruz. Dünyaları verseniz satın alamayacagınız bu ruhsa sizin takdirlerinizle güler yüzünüzle kıymet bilirliğinizle besleniyor. Bunu ödeyebilecek maddi bir rakam yok çünkü. O nedenle bedava. O nedenle gönülden...
Ecz. Aynur Uluç