eczacılığın püf noktası
majistral tabir edilen yapma ilaçlar hazırlayan bir eczaneyi uzun yıllardır yürütüyorum. eczane benden on yaş daha büyük. bu bir kültür ve nesilden nesile aktarılan bir bilgi demek... yıllar içinde geçmişten gelen kültürü alırken modern hammaddelerle harmanladık. Formülere nasıl daha iyi olabilir, daha nasıl revize edilebilir diye bakmayı hiç ihmal etmedik. Bu anlamda mesleğine meraklı doktorlarla yaptığımız çalışmalar ve geri dönüş değerlendirmeleri çok önemli oldu.. tüm bu çabalar arşivci yanımla da birleşince özellikle cildiye alanında hayli rafine bir bilgi havuzu oluştu elde. oluşan bilgileri özellikle işini seven ve saygı duyan, insanı seven ve saygı duyan doktorlarla paylaşmak, onlarla konuşmak, tekrar tekrar değerlendirmek beni çok mutlu ediyor.
eczacı olarak bir ilacın nasıl yapılacağını teknik denemelerle araştırarak bulabilirsiniz. ki eczacılığın beşiği bir okul olan istanbul üniversitesi eczacılık fakültesi’nde eğitimimi çok ağır ve disiplinli bi şekilde bihakkın almış bir öğrenciliğimin olması en temel zeminim. sonrasında fabrika eczacılığı yaparak 1000-2000 kilogramlık üretimleri senelerce yönetmiş olmanın deneyimi.. o bilgi sağlam bir omurga sağlıyor insana. ancak bu öyle bi iş ki her şey değişiyor. sürekli yenileniyor. saha çok farklı madde ve formüllerle, teknik gelişmelerle dolu…
diyelim eczaneye farklı bir reçete geldi. ve neyi nasıl yapacağınızı bilmiyorsunuz. ne olacak şimdi... en fazla biraz madde ziyan edersiniz bulana kadar... ama işin asıl püf noktası ne katılırsa insanda nasıl etki eder diyen bir meraka ve yüreğe sahip olmak. iyileştirmek istemek yani. o maddelerin somutluğunun bir insana geçtiğinde şifaya döneceğini kalbinde hissedebilmek. doktor yazmış ben yapanım noktasında sınırlamamak kendini. kendi öneminin ve rolünün farkında olmak bir eczacı olarak. ilacı veren olmaktan öteye geçmek algıda. ondan sonra ilaç da yapsanız raftan da verseniz kurduğunuz ilişki katmanlanıyor içinizde.
işte o zaman daha nasıl olursa formüller daha güzel olur diye de geçer kalbinizden. Var olanla yetinmezsiniz. ne, nasıl yapılırsa hasta açısından en etkin ve formül dayanıklılığı açısından stabil olur. çünkü hangi madde hangisi ile güzel kaynaşır, hangi madde hangi maddeyi bozar. mutfakta olduğunuz için en iyi siz biliyorsunuz. ve hangi güzel maddeler birleşirse şifa olur, güzellik olur. doktorların elinde vakaya göre çeşit çeşit seçenek olur. ne neyle desteklenirse sonuç mükemmel olur. işte burayı sahiplenmek... işin bu noktası bence eczacılığın püf noktası dediğimiz yer.
ecz aynur uluç