facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

donüşüm kapısı

dönüşüm kapısı

dönüşüm kapısı ilişkilerde istediğimiz ilgiyi alamadığımız zamanlar olur, eskiden böyle değildi deyip deyip bu benim başıma neden geldi dediğimiz zamanlar.. kötü sözler bile söyleyebilir hatta bu süreçlerde partneriniz; yeterince sıkıştırırsanız. suçlarsanız açık ya da örtülü dille. sözle tınıyla edayla bakışla yeterince suçlarsanız o da illa bir şeyler söyleyecektir. bu süreçte sorunu onda sanacağınız kadar malzeme bile koparmış olabilirsiniz yani ondan. ve onda da vardır ille sıkıntılı bir tortu. ama bundan size ne; onun terapisti değilsiniz ki. siz kendinizden sorumlusunuz.

ve şimdi kendine bakma zamanı dediğimiz yer tam da orasıdır işte; içinizde değersizlik duyguları depreşmeye başlamışsa. zaman tam o zamandır. göğsüne bak, nefesine bak. noluyo orada, kal biraz kendinde, dediğimiz aralık tam ordadır işte.

göğsündeki çırpıntıya bak ne renk, neye benziyor, nasıl tarif ederdin onu. nefesine ne oluyor, sesine ne oluyor bak kasların nerede seğiriyor nerelerde taşlaştı , nerelerin ağrıyor bak, bedenin sana ne söylüyor. zamanında ebeveyninden alamadığın hangi ilgiyi tahsil etmek istiyorsun ondan. neden geniş nefesli değil de seni sıkıştıran ilişkilerin içindesin.

seninle senin istediğin tarzda ilgilenmeyen partnerinle ilgilendiğin ve zihnen o'nu çözmeye çalıştığın her an bundan uzaklaşıyorsun doğal olarak. kendinde çalışmak dediğimiz şey her şey güllük gülistanlıkken değil, tam böyle zamanlarda olur ve bu bi hediyedir insana.

bu ıstıraplı süreçten ne kadar hediye ile çıkacaksın işte burası önemli işin. bir sebeple yaşıyorsun bunu zaten, o ilgi istediğin kişiyi uzaklaştıracak şeylerde illa ki de payın var. ve şimdi ilgiyi alamamaktan kaynaklı acı çekişin de en çok seninle ilgili. yoksa bu süreci okurken şu sıra uygun değildir ya da kendinde kalmaya ihtiyaç duyuyordur, vardır illa bir sebebi demek yerine beni sevmiyor olarak okumazdın.

elbet onunla da ilgileri vardır konunun, bağlanmaktan korkuyor olabilir, baş edemediği bir sorun yaşıyor olabilir, işleri sıkışmış olabilir, annesi ya da babası ile ilgili bir travmasını kaşımış olabilirsin ki bu da mümkün. o da gelmiş seni bulmuş. tonlarca sebep olabilir. o sebepler ve sonuçlar da onunla ilgili.

yaşanan şeyler onunla ilgiliyse ve sen kendinde yeterince yolculuk yapmışsan öncesinde bunu pat diye görürsün ki zaten. kendinde netsen ve sana uyacak kişi o değilse ya uzaklaşırsın oradan ya da dilin tavrın ona göre olur kalacaksan da. sürecinin neresindeysen ona göre davranırsın. şefkat mi gösterirsin, cinsel kimliğini mi baskınlaştırırsın, yavaşça çekilir misin artık orası senin yapının o sürece denk gelen mayasına kalmış tamamen.

ama şunu biliyorum yolculuğunda tamamlanmamış kısım varsa eksiklik hissedersin bu net, kendini kötü hissedersin. neden benimle ilgilenmiyor, bu nasıl bir kişi, çok değişti gibi odağında partnerin olan hiçbir soru sana fayda sağlamaz bu tür süreçlerde. ancak kendine bakmaktan uzaklaştırır seni. yüzleşmelerini geciktirir, oyalar, sana kaçacak güvenli sandığın alan bırakır. ayrılsan bile fark etmez gider sana bunu aynen ya da daha şiddetli yaşatacak başka bir partner bulursun kendine. hayatın diyalektiği bu, sorunlar çözülene kadar onu çözmeni gerekli kılacak formda ilişkiler karşına çıkmak zorunda. çıkmasa bile sen ona çevirirsin bilmeden. perşembenin gelişini çarşambadan hazırlarsın ufak ufak.

oysa kendi karanlık odalarına girip oraya ışık götürebilecek tek kişi sensin. ve bunu anlayabildiğinde ve bilgiyi içselleştirip uygulayabildiğinde oraya o ışıkla gelecek ve ışığını karşılayabilecek kişilere dönüşecek partnerlerin de. ya da ışıklı olanlar girebilecek sadece o kapıdan.

onların girebilmesi için o kapıdan ilk olarak girmesi, orada bakımsızlıktan birikmiş çeri çöpü toplaması, odayı havalandırması gereken kişi sensin. karanlıkta görmedikçe biriktirdiğin çöplerini atıp orada seni beklemekte olan tohumları dölleyecek olan arketip senin içinde de var.

haydi partnerini çözmeyi bırak, arketipinle buluşmak için yol ara. bir çağır önce. partnere değil ona seslen. bir konuş onunla, bir halleş dövüş seviş artık aranızda ne yaşanması gerekiyorsa.. bir bitirin orayı.

sular durulduğunda içinden fışkıran güce sen bile şaşacaksın.

yazı ve resim: aynur uluç

14 aralık 2019