facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

Doç. Dr Gökhan Okan'ın hastaları anlatıyor.

Dermatoloji uzmanı Doç. Dr Gökhan Okan’ın hastaları anlatıyor.

Mert bebeğin aşırı terlemeye bağlı eksama vakasının ellerinde ve ayaklarında oluşan hikâyesini anlatan bir paylaşımla başlamıştım iki gün önce; arkası sökün ediyor. Sırayla tek bir yerde toplamak istedim hepsini.

Dermatoloji uzmanı Doç. Dr. Gökhan Okan

mutlu ve sevimli ayaklar

bu sevimli pofuduk ayaklar küçük tatlı bir bebek hastamıza ait. dihidrotiform eksaması vardı. bundan 2 ay önceden söz ediyorum.. öncesinde pek çok farklı özel doktora gitmiş aile. ama genelde kortizon tedavisi vermişler maalesef hep. tipik olarak pomadı sürünce geçip, sürmeyince dert geri gelince aile perişan olmuş.. sürekli çocuklarının ayağına kortizonlu kremleri de sürüp durmak istememişler haklı olarak.. bu kez de içilerek verelim madem, denilmiş. ta ki yolları nihayet doç. dr. gökhan okan'la kesişene kadar ileri geri sürmüş bu hal..

işte terlemeye bağlı eksama olması zor bir vaka haline getiriyor konuyu.. sevgili gökhan okan, her hastasında yeniden heyecanlanan, bütün kalbiyle vakaya bakan bir doktordur.. hastanın derdini dert edinen ve bilimselliğine de en güvendiğim doktorlardandır.. o nedenle o bilir nerde ne verilecek, o gün de anımsıyorum telefonla hayli uzun konuşmuştuk ve duruma dair fikirlerini söylemişti. ve çok güzel bir formül düşündüğü halde fikrimi de sorma inceliği göstermişti. o akşam bir kez daha hayran kalmıştım düşüncelerine, fikir üretimlerine, çare buluş çabası ve becerisine. hasta çoktan evine gitmişti ama doktoru hala araştırıyor düşünüyor üzerinde yoğunlaşmaya devam ediyordu. bu konularda sevgili gökhan'la da çok anlaşıyoruz. var böyle işini seven insancıl ve iyi kalpli doktorlar. o da peşini bırakmaz hiç bir hastanın hele ki; ilginç vakanın... ben de. hasta gider ben hala araştırırım arkasından doktoruyla konuşmayı sürdürürüm.. onlar beni arar ben onları ararım konuşuruz.. bu konuşmalar çok geliştirici oluyor. iki ayrı mesleğin ilmini birbiriyle birleştiriyoruz. tecrübeleri birleştiriyoruz.. akılları birleştiriyoruz.
gökhan reçetesini yazmış ya ona göre ilacını yaptık ertesi gün. 18 ağustostu tarih.. ve bugün daha iki ay bile olmadı hastasını merak etmiş aramış.. aile çok mutlu olmuş tabii.. olmaz mı doktorları ilgilenmiş aramış... aldığı haberlerden gökhan da çok mutlu olmuş. hiç olmaz mı. gözleri de kalbi gibi gülen bir doktorun yüzü hepten ışıldamıştır, gözümde canlanıyor.. o bize yazmış sabah erkenden hemen. müjdeler olsun aynur hanım ayağında sulu eksema olan bebeğimiz iyiymiş.. biz de güne böylece pek bir mutlu başladık . olmaz mıyız böyle güzel habere.

Dermatoloji uzmanı Doç. Dr. Gökhan Okan


bugünkü fotoğrafını da paylaşıyorum sizle ayağın.. süper bir tablo bu kısa sürece göre.. hasta bizi de bilgilendirdi bir hayli.. güzel bir kitap önermiştim onu da edinmişler. süper.

bizim hastalarla hiç temasımız kesilmez zaten. hangi doktorun olursa olsun o hasta bizim hastamız da olur kalben... annesi şöyle yazdı en son bugün : "bu süreçte arkadaşlarım hep oğlumu sordu bana ; ne durumda ne yapıyorsunuz diye. dolaptan çıkarıp kreminizi gösterdiğimde yok artık dediler içinde ne var.. dedim bilmiyorum ama inanılmaz bi karışım olduğu kesin yolum düşerse inşallah sizinle tanışmak kısa da olsa sohbet etmek isterim. Kasım ayında gökhan hocaya randevumuz var o zamana kadar da sizi bilgilendiriyor olurum ben."

şahane bir haber şahane bir gün. güne bebeğimizle başladık bebeğimizle bitirelim istedim. halâ eczanedeyim.. çıkacağım birazdan. bize kendisinin fotoğraflarını da attı annesi. yüzünü de görün dedi bebeğimin; hep ayağını, elini gördünüz yavrumun. görseniz ah nasıl şeker bir şey. ben de durur muyum; hemen doktoruna gönderdim tabii o şirin fotoğrafı. karanfil elden ele.. tebessüm yüzden yüze.. bakın dedim hastanız elinizi öpmeye gelmiş.
ailesinden izin alarak bu bilgiyi sizlerle paylaşıyorum şimdi; belki bir başka bebeğe daha vesile oluruz böylece, şifa oluruz. güzellik ekeriz doğaya hep birlikte.. ne güzel olur..

mert'in annesi elif hanım'dan mektup var.

"eveettt, bu minnoş ayaklar benim canım oğlum mert'e ait. kendisi yarın 22 aylık oluyor ama yaşadıklarımız sanırım 22 yıla eşdeğer günlerdi. aynur hanım'ın yazdığı gibi bizim yolumuz gökhan hoca'ya çıkana kadar İstanbul'un "en" iyi randevu alınması çok zor "profesör" doktorlarının hepsinin kapısını çaldım. süreci hepsine baştan sona anlattım tek tek fotoğraflarla her şeyi gösterdim. her kapının sonu ya (a) firmasının kortizonlu kremiyle sonlandı ya da (b) firmasının...

hiç istemeye istemeye verilen tedavileri uyguladım ama mert'in durumu bir ileri üç geri gitti. ben günlerce mert'in neyi var diye düşünürken en son çare biyopsi aldırmak istedim. evladımın neyi var bilmek ve yolumu ona göre çizmek istedim ve bunu da yaptırdım.

yine böyle ayaklarının altına bakamıycak günlerden bir gün gökhan hocaya gitmek için aradım doluydu ama sonraki gün bebek hastamız mert'i görmek istiyoruz, dediler. ve gittik dünyanın en güler yüzlü, en vicdan sahibi, en kalbime dokunan doktoruyla tanıştık. ayaklarının altına bakarken "ah ya nasıl dayandı biyopsiye dedi" ve o an o vicdan beni tuzla buz etti diyebilirim. reçeteyi yazarken artık ezberlediğim kremleri görür müyüm diye göz ucuyla baktım, ama gökhan hoca resmen kitap yazdı mert için. durdu ekledi, durdu ekledi. derken mert'in karışım kremini çok büyük titizlikle yazdı ve bizi sizle tanıştırmak için reçetemizi bize verdi. sonrasını siz çok güzel özetlemişsiniz aynur hanım.

ben de evladı için çare arayan binlerce anneden biriyim biliyorum ama umarım yok mu ya iyi gelicek doktor denilen düşüncelerin sonu hep gökhan hoca ve sizinle sonuçlansın. dilerim yaşamınızda her gününüz şifa bulmaya çalışan insanların hayatlarına dokunarak ve böyle güzel yazarak geçsin.

ben size çok teşekkür ettim ama burdan da yazmak istiyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bize bu kadar güzel rehber oldunuz yolumuzu açtınız. mert güzel günlere yürüsün ayağına taş bile değmesin diye ben hep onun yanındayım. biliyorum sizde hep bizim yanımızdasınız. son kez lütfen bu yazımı okuyan anneler ya da babalar lütfen umutsuz olmayın lütfen çalınması gereken tüm kapıları çalarken gökhan hocamı unutmayın. sevgiler, "

gokcekcbli:
Öncelikle Mert için çok sevindim. Ne mutlu sonuca en güzel şekilde ulaşmışsınız. Gökhan bey için dedikleriniz o kadar doğru ki o kadar güzel özetlemişsiniz ki bende birkaç ekleme yapmak istiyorum. Ben de dermapen işlemi sonrası pandemi girdi stres belki işlem sonrası cildin kusması bilemiyorum; sivilce ve sivilce sonrası lekelenme şikayetiyle epey bi doktor gezdim diyebilirim. Ev eczane gibi oldu sonuç sıfır. Artık ümidin bittiği noktada Gökhan bey'e gittim. Eskiden de tanıyordum ama nedense o süreçte aklıma gelmemişti. Dediğiniz gibi güler yüzü ve asla işini ticarete dökmeye çalışmayan bir doktor. Reçeteleri mucize zaten. Aynur hanım da bu mucizeyi gerçeğe dönüştürüyor. Şükür diyelim iyi ki yolumuz keşismiş. Teşekkür ederim tekrardan.

ecz_aynur_uluctan:
Çok teşekkür ederim. izniniz olursa bu mektubu de ayrıca paylaşmak isterim. Gökhan bey daha çok kişi tarafından bilinsin istiyorum çok tanınıyor. ama daha de bilinmeli. dün akşam bana Aynur hanım "son noktasınız" yazmış. Çok mutlu etti bu tanım beni. iki göğsünün ortasına kadının bereketini simgelesin diye nokta dövmesi yaptırıp yıllar sonra o dövmeyi akmayı temsil etsin diye damlaya çevirttiren ben şunu hissettim, o dövmeyi yaptırmaya gerek bile yokmuş belki de. Görünen yerde nokta olabilmeyi başarmışım demek ki, dedim. yorumunuzla da iyice bir pekişti İçim. Geri dönüşleri duymaya her daim ihtiyacımız var ki devam edelim. Çok teşekkür ederim bu katkı için.

gokcekcbli:
Gökhan Bey ile iyi ki yollarınız kesişmiş. Birlikte daha çok derde şifa olacağınıza eminim. Tabi ki paylaşabilirsiniz.

ecz_aynur_uluctan:
Onunla 15 yılı geçti, hatta daha çok... o kadar çok kişiye değdik ki bu süre zarfında bini çoktan geçmiştir. iki yıl filan önce bunu kendisine söylediğimde; "oo çok zor vakalarda daha birlikte neler başaracağız." demişti. Emeği, bilgiyi her daim onore eder. Reçeteler üzerinden konuşa konuşa kardeş gibi olduk yıllar içinde. Gökhan Okan reçetelerine alışamadım halâ; bir tanesi diğerine benzemeyen reçetelerine hayranlıkla bakmaya devam ediyorum.
**********
Doç. Dr. Gökhan Okan çapa'da yetişmiş, gitmiş Amerikalarda eğitim görmüş, kraliyet ünvanları kazanmış ama zerre kibri olmayan bir özel insan. Ne kadar başarsa acemi ruhunu ve öğrenci heyecanını kaybetmiyor. Ruhu kaşarlanmıyor yani. Her vakada yeniden titrediğine ben şahidim.. Şair Turgut Uyar'ın "efendimiz acemilik" diye bir şiiri vardır. bilgiye her daim heyecanla yaklaşıp bilir kişi olmamanın güzelliğini anlatır.. Şair Sezai Sarıoğlu da o şiirden el alarak bir şiir yazdı. adını "efendimiz elma" koydu. Öyle ki şiirin doğum zamanları içimizden geçmişti. Çok elma, çok kişinin eli ve gönlü geçti şiirin içinden. Sevgili Sumru Ağıryürüyen de bestelemişti. Sahnede birlikte seslendirmiştik. Oradan ezberimde ezgisi.. Ben içimden melodisi ile söylüyorum. Siz şiir olarak okuyun şimdi:

usta elmayı yontar
elma taşa dönüşür
taş çırağa

ustayı yontar taş
elmaya dönüşür usta
elma çırağa

Şükran Çakır:
Hep acemi olmak hali havalanabilecek egoya panzehir. Sizin heyecanınızda da o var. Bu heyecanı duyanların birbiriyle buluşması ne büyük mutluluk

Ecz. Aynur Uluç:
altı çizilesi bir durumdu teşekkür ederim. o yüzden birlikte güzel işler başarıyoruz. egolar ayağa dolanmıyor. böyle insanların varlığı dikkat çeksin artık insanın umuda ihtiyacı var. içi canlı insanlara ihtiyacımız var hepimizin.

Doç. Dr. Gökhan Okan:
Aynur hanım merhaba,
Benim adıma bir başlık açılmış çok onore oldum. Sosyal medyada aktif değilim ben. Hep söylediğim gibi bir reçeteyi düşünmem güzel bir sonuç için yeterli değil ki. Ortaya bir şey çıkması önemli olan. Olay sizinle en güzel şeklini alıyor. Sizinle gelecekte çok daha güzel reçetelerimiz, projelerimiz olacak inşallah. İyi günler dilerim.

Semra Karabulut Ok
Evet gözleri gibi yüreği de gülen canım hocam... Bebeğimize şifa dilerim. Bilirim bu duyguları. Annenin dilinden dökülen şükür kelimelerini. Oğlumdaki akne sorununu çözene kadarki çabalarımızı. Gökhan hocayla yolu kesişip de şifalanmayan var mıdır bilmiyorum. Hele sevgili Aynur'un maharetli elleriyle reçetenin vücut bulma halleri, onu da ancak yaşayan bilir. Annemiz herkese küçük krem kabını gösteriyormuş ya, biz de az göstermedik kükürt kokulu krem kaplarımızı Yastıkları az kokmadı ilaçlardan oğlumun. Çam kokusu misali İçimize çektik tüm aykırı kokuları. Hocam alçakgönüllülüğü, bilgisi, her daim gülen yüzüyle gönlümüzde taht kurdu. Kaç kişiyi daha gönderdim kendisine, bilemiyorum. Doğru adresin kapısını çalmak, o kapıdan çıkarken en doğru adrese geldiğinizi bilmek, tarif edilemez bir duygu. Gerçekten ancak yaşayan bilir. Ne diyeyim, bilimsel çalışmalarınız var olsun