dip hediye
bugün gülgün feyman ile aynı programda buluşmak benim için hayatın getirdiği hoş bir sürprizdi. babam askeriyeden istifa edip trt'ye geçmişti. gülgün feyman da erzurum trt'sinde çalışıyordu. babam ondan hep övgüyle söz ederdi.. sonra biz istanbul'a taşındık. gülgün feyman'ı bu dolaylı tanışıklıktan dolayı hep bir şekilde gözüm takip etti yıllar içinde, hoş bir tebessümle izledim programlarını mümkün olduğunca. düzgün konuşmasına hep hayranlıkla baktım...
bugün merhabalaştık sabah. ben su içmek için stüdyoda mutfağa geçmiştim makyajımın yapıldığı bölümden çıkıp. şık bir şekilde selâmımı aldı. dedim "günaydın ben size konuk olmak için geldim".
"aa öyle mi" dedi zarif... "buyrun buyrun, hoş geldiniz.. "
biraz sonra programın diğer konukları ile tanıştım. çekimin yapılacağı stüdyoya giderken dedim ki böyle böyle... erzurum radyosundan mustafa özbek'in kızıyım ben... sene 75-76...
ahh dedi kısa belli belirsiz. bir yandan yürüyorduk. konuşamadık daha da ayrıntılı... stüdyoya girdik o hızla, masalı bölüme geçtik. herkes işinde gücünde o an. program için mikrofon ayarları yapılıyor bir yandan, mikrofonlar yakamıza takılıyor yerlerimiz belirleniyor derken, geri sayım başladı. bana döndü ve ansızın gözlerini kısarak baktı ve dedi ki "ne kadar babana benziyorsun"
işte o anda içimden bir kum tanesi çöle aktı sanki… indi kalktı geçti gitti o anda, ya da ben öyle sandım... geçti gitti sandım o an içinde. bu duyguma pek yüz vermedim anlayacağınız... ne de olsa bir iki saniye sonra canlı yayın başlayacaktı.. "ahh babacığım" dedim o an sade içimden. "ah babacığım işte şu anda yaşıyorsun... tam şu anda burada..."
ve geri sayım bitti. programa başladık boğazımda ince bir düğüm ince bir iz bıraktı sesinin tınısı. program başladı, bitti. ben işime koşturdum sonra, bilmem ki kaç kişiye ilaç yaptım gün boyu... ve akşam oldu evime geldim. yemek yedim oturdum bilgisayarımın başına. şimdi ellerim klavyede... gözlerim biraz yüklü… gülgün hanımla birlikte ayrılmadan alelacele çektirdiğimiz fotoğrafa bakıyorum işte öylece uzun…
ve söküldü boğazımdaki düğüm.. gözlerimden ince ince akıyor şimdi... acılarımız bile zamana uymuş demek, demini kıvamını bekliyor… ama bekliyor işte derin bir yerde… unutmuyor kendini. ah gülgün feyman, o cümleyi bana iyi ki söylediniz bugün, diyorum. iyi ki söylediniz. günümün hediyesiydi işte…
aynur uluç
05 04 2019