Çizer miyim değil miyim Aman Allahım ne büyük soru
Hiç bi şiiri şair olmak için yazmadım bugüne kadar. Ama ne hikmetse sonra benim gibi dizeler yaratıp alt alta dizenler şairdir değildir diye konuşmaya başladılar kendi aralarında, konuşsunlar ama tutup bana da demesinler mi.
Belki de yazdıklarımdaki anlamla yüzleşmemek içindi tüm bu beyhude çaba, bilemiyorum. Salak gibi taktım kafaya. Oldu mu sana turp gibi şairlik travmam. 40 kişi şairsin dese o bir kişi demiyor ya inatla insan bi takılıyor.
Ama çizmeye başladığımda hiç de çizerden arkadaş edinme kendine Aynur demiştim. Çünkü o işi hasbelkader her yapan, hemen kendini otorite görüp diğerini bi tanıma sokmaya ya da sokmama yetkisini kendinde bulmaya başlıyor. Uyanmıştım sonunda geç de olsa, çocukluktan kalmayan travma yaratmaya gerek yok dedim. Hepimizin çocukluğu yeterince dolu zaten bu topraklarda. Ve çizmeye başladım elimi fırlata fırlata o gün bugündür. Tam on yıl oldu çiziktiriyorum ara ara.
Ama gelin görün ki dudağıma çizdiğim rujlar kadar yamuk ve savruk çiziyorum ben, çiziyorken aynı anda işeyemediğim için o an yaptığım işin tanımı çizer oluyor mecburen. İşerken işiyorum, geziyorken de gezer diyebilirsiniz kısaca, Oturuyorsam o an gezer filan demeyin ama, oturur deyin sadece. Gezerken elimde sandviçim ve çayım varsa, yer içer gezer denilebilir. Bakın bu mantıklı olur ifade açısından.
Ama yoruluyorum arada, hele ki geceleri bir yatasım geliyor. Bir uyku hâli, bir uyku hâli ki sormayın. O zaman da yatıyor yatar oluyorum durduk yerde iyi mi. Şu anda da meramımı anlatmak için yazdığım için yazar oldum sanırsam.))))
Beğenmeyen okumasın valla diyicem ama beğenmeyenler de okuyor farkındayım. Ben bu yazıyı niye yazdım peki durduk yerde onu merak edersiniz bilirim.
Bunca yol alıp gelmişken ben hayatta, yolun tam burasındayken yani; ben seni çizer olarak görmedim hiç diyen olma mı. Oldu; çizen birinin ağzından böyle bi cümle kaçtı. Ama artık maymun gözünü açtı.
Aynur Uluç