Buradayım...
Tuğrul Tanyol konusundaki paylaşımıma gelen yorumların hepsi çok özenli, itinalı, emek ve zaman harcanmış yorumlar. Bu yoğun ilgi için hepinize çok teşekkür ederim. Paylaşımıma gelen yorumları şahsıma destek olduğu kadar bu tatsız temaya gelen genel destek, haksızlığa ses çıkarış olarak da okuyor ve çok kıymetli buluyorum.
Kimsenin meydanı boş bulup istediği gibi üfürememesine olan katkı ve alan koruması olarak görüyorum buradaki tüm yorumları.
Genel tarihin gidişatı dolayısıyla benim kişisel tarihime pay olarak düşen hayli çok kapıyı anımsattı bana bu konu. Kapalı kapıları zorlarken acıyan omuzlarımı, kuruyan boğazımı, çarpan sıkışan kalbimi, "ben de varım bu sofrada, iki tabak yemek de ben getireyim" demeye cüret ederken titreyen sesimi anımsattı bir zamanlarki. Yıllarca en yakınımda olan, birlikte sahne aldığım arkadaşlarımın dahi beni yazar- şair kimliğimle değil sadece eczacı kimliğimle tanıştırmış ve tanıtmış olmasında da kırıcı bir yan vardı. Oradan bir incinmişliğim de var elbette. Eczacı şapkamla değil, edebiyatçı şapkamla oturduğum masalarda, hatta şiir okumak için çağrıldığım sahnelerde dahi eczacı arkadaşımız denilerek sunulduğum doğrudur. Bunun bende sızılı bir yara yaptığı da. Birlikte sahne alacak olmamıza rağmen son anda adımın afişte olmayışını gördüğüm andaki boğaz düğümünü. Ben de işin içinde varım adım neden yok diye sorduğumda adımın peşine düşmüş bir isim meraklısıymışım gibi bakan hizalayıcı bakışları anımsadım yeniden. Bu buruk duyguları bir kez olsun muhataplarına dile getiremeyişlerimin midemde yarattığı ekşimeyi anımsattı tüm bu olan biten.
İçimdeki isyankar kızın sesi artık dışından da çıkıyor o yüzden. Meydan boş değil artık. Bu böyle olmamalı diye dimdik duran kızın bayraklar dalgalandırdığını gördüm içimde. Ve gözlerini ileri dikip şöyle haykırdığını duydu kulaklarım.
Bir ömrü silmek kimsenin iki dudağı arasında değil. Yoksunuz denilince biz yok olmuyoruz. Sizin görmeye engel ağrılarınız var diye biz silinmiyoruz olduğumuz yerden.
Buradayız, yazıyor çiziyor üretmeye devam ediyoruz.
Aynur Uluç
1 Kasım 2022