facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

Aynur Uluç şiirlerinde Gündelik Nesne-Eylem

Aynur Uluç şiirlerinde Gündelik Nesne/Eylem

Şiirdeki Yorum ve Mitolojik Bağlantı
Yer Yatağı Sadece üzerinde yatılan bir nesne değil, kadının yaşamı var ettiği, bereketlendirdiği ve kök saldırdığı kutsal bir mekândır. Bedenin mekânla, zamanın yaşamla döllendiği ana sahnedir.

Aynur Uluç şiirlerinde Gündelik Nesne/Eylem

Kibrit Çöpü/Su Parçası Şiirlerinde "kibrit çöpü gibi, yaprak gibi, kum gibi" olabilme isteği geçer. Bu, kibirden arınma, hayata müdahale etmeme ve evrenin doğal akışına teslim olma çabasıdır. Bir nevi Zen felsefesini andıran bir yalınlık arayışıdır.
Gül Memeleri "boğazından hayatı, gül memeleri akıyor nefes boruma..." gibi dizelerde, kadın bedeni ve emzirme eylemi, sadece biyolojik bir eylem olmaktan çıkar. Gül, mitolojide aşk, güzellik ve acıyı simgelerken; meme, yaşam, bereket ve şifanın en kadim sembolüdür. Bu, hayatın boğucu akışına rağmen içten gelen yaşam kaynağını vurgular.
Dikiş Tutmayan Yaranın Dikilmesi Fiziksel bir yaralanmanın ardından "Korkma dikiş tutmazsa. Özgürlüğe dik" dizesi, acıyı ve zorluğu bile bir yaratım ve özgürleşme eylemine dönüştürür.