facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

artan uyuz vakalarında gelen bir yorumdan hareketle yazdığım yazı

artan uyuz vakalarında gelen bir yorumdan hareketle yazdığım yazı

artan uyuz vakalarında gelen bir yorumdan hareketle yazdığım yazı önce sayfama gelen yorum:
"Ülkede tedbir alınmalı medyada herkes önlemini almalı. Özellikle doktorlar sadece ilaç yazıp göndermesin. Temizlik dikkatli yapılmadığı zaman da geçmiyor. Bunu bilmeyen çok insan var temizlikle ilgili broşürler hazırlanıp hastalara verilmeli. Bu konu bu yüzden de salgına dönüşebiliyor gerekli bilinçlendirme yapılmıyor insanlara." 

ve yazım:
haklısınız, bu konuda gerekli bilginin hızla yayılmasının organize edilmesi gerekir.. gerek medya, gerek eğitim kanalları tarafından bilgiler hızla topluma verilmeli.. hastaların bildiğini zannettiği yaklaşımları her gün görüyor ve yanlış bilgilerini düzeltmek için de ayrıca çaba harcıyoruz. bunun bir salgın olduğunu anlatmaya da ayrı zaman..

bu anlamda ellerinde yazılı da kalsın diye küçük notlar veriyor.. ve ayrıntılı bir temizlik protokolü yazısı yazdım her hastaya onu veriyor ve altını çizerek anlatıyoruz. yazının önemli olduğunun da altını ayrıca çiziyoruz. bize uzak yakın birçok yerden reçete geldiği için pek çok doktorun bu konuda çok özensiz olduğunu da görüyoruz maalesef.. hastaya gerekli bilgilendirmeyi yapmadığı gibi aynı evde yaşayan herkese duruma uygun bir şekilde tedavi uygulaması gerekirken uyuz, bireysel bir rahatsızlıkmış gibi ilaç yazıp gönderdiğinin tanığıyız her gün.. o yüzden resmen ikinci kere bile demiycem hastadan bizim direk ayrıntılı anamnez almamız gerekiyor. bir de doktor yazmış ilacı. vermesen sen neyin sorgusundasın muamelesi ile de baş etmek zorunda kalıyoruz yer yer.
bir şeyler anlatmaya çalıştığımızda hasta agresifleşiyor ona bir şeyler satmaya mı çalışıyoruz gibi algılıyor ve bilgilendirmelerimize bile tepki duyan hastalar var.. ya da bilgiyi dikkatlice dinlemek yerine sorularının ardı arkası kesilmiyor.. en kötüsü hikayesini anlatmaya başlıyor hepsi.. hazır ilgilenen buldum diye onun canını çıkarmak diyeceğim nerdeyse.. maruz kaldığımız hâl bu..

işimiz çok zor.. gerek doktoru ile temas kurma çabalarımız, onun bilgisi olmadan etik olarak yeni bir şey veremeyiz çünkü.. bir şeyi değiştiremeyiz.. gerek bu esnada hastaya meram anlatma halimiz ilacı yapıyor olmanın önüne geçti zorluk olarak.. bir de biran önce almak istiyorlar. bir an önce ilgilenilmek, bir an önce sorularının yanıtlanması, bir an önce ilacını almak ve başlamak ve bir an önce kullanımı anlamak.. ve her bir safhada sadece kendisi var gibi davranmak .. diğer hastaların hepsinin önüne geçmek. uyuz hastalarının genel davranış şekli bu. oysa en dikkatli yönelim çok kişi oldukları için onlara gerekiyor yani kaliteli zaman ayırımı..
halimiz böyle çok yorucu bir süreç.. .reçetesiz de ilaç vermiyoruz çünkü alanımız hasta bakmak değil ilacını yapmak.. ama tüm tedaviyi ayrıntılı v e kişilere göre yaşlara göre hamile emziren çocuk var mı ona göre tek tek düşünüp doktoruna anlatmaya dönüyor çoğunlukla iş..

bir yandan da başarılı tedaviyi duyan hastalar kapımıza geliyorlar. bize de ilaç verin diye... zorluyorlar; yapmıyoruz yine de.. iyi hekimlere yönlendirmeye çalışıyoruz. maalesef onların da çoğu özel doktor. hastanın bütçesini aşabiliyor. düğüme dönen bir konu bu ülkede uyuz salgını. okullar da açıldı ki iyice durum beter oldu. ve her gün yalvaran insanların mesajlarına, kapıdaki zorlamalarına doktor reçetesiz ilaç yapmıyoruz deme dirayeti göstermeye de yürek yetmiyor ama diyoruz mecbur..

hasta bakmaya kalkamam hiç bir açıdan.. durumuna hikayesine acıyıp bir kişiye baksam devamı sökün eder düşünsenize. bakmıyorken durum böyle.. ben eczacıyım doktor almalı o sorumluluğu ve tedavi plânını aslında o yapmalı. benim alanım sadece ilacı doğru yapmak ve doğru anlatmakla sınırlı kalmalı. iş bölümü bunu gerektirir ama bizde tersi.. nerdeyse doktora anlatmak da bize düşüyor bütün gün yaşadığımız şey bu.. demeye dilim varmıyor ama bazen yanlış uygulamalarına engel olmak hatta. ilacı doktorun dediği gibi vermeyerek hasta ile didişmeyi göze alarak.. sorumluluk büyük.

o yüzden işini güzel ve başarılı dikkatle yapan hekimlerin adını vermeyi kendime görev biliyorum. o kadar kıymetliler ki. o kadar olur..

şu noktayı yeterince açmamışım.. şimdi fark ettim.. doktorlara çatıyor gibi olmak istemem. çünkü derdim bu değil.. devlet hastanelerinde beş dakikada hasta bakıyorlar değil bunun yanıtı. bana gelen reçetelerin çoğu özel zaten.. çünkü yaptığım ilaç sgk sisteminde geçmiyor:. yani devlet hastanesi doktoru değiller. o sıkışıklığa tabi değiller aslında bize reçete gönderen doktorların çoğu. aile hekimlerinden de yardım isteyebileceklerini belirtiyorum hastaya ki mali açıdan zorlanmasınlar..

bana doktorlara mı yıkıyorsun gibi genel bir okuma da geldi. hayır tam tersi işini iyi yapmaya davet ediyorum herkesi. aynı anda üç hasta ile yazışıyorum. ben bir yandan personelim bir yandan anlatıyor.. birisine anlatırken o anda çalan telefona bakamazsak neden açmıyorsunuz diye fırça atıyorlar.. konu sıkışıklıksa alası var..
beni tanıyanlar bilir.. iyiyi de söylerim kötüyü de.. daha çok da iyiyi söylerim eleştiriden önce.. bir eleştiri yazım varsa on iyiye güzele işaret eden yazım vardır.. "hayran oluncak bir reçete örneği" başlıklı bir yazım da var sitemde bulabilirsiniz.. tam da uyuza ilişkin bir reçetedir..

kim ne yapıyorsa ben onu yazarım yani, hayatın hızlı aktığı bir yer eczanemiz.. temposu yüksek varyasyonu yüksek insan hikayeleri yüksek bir yer.. bize yaşatılan artı şeyin de hakkını veririm, eksi şeyin de.. ve asla hastaya karşı doktorunu kötü gösterecek tek bir ifade kullanmam hiç bir zaman. cümlelerimi çok dikkatli seçerim hastayla konuşurken de, doktorla konuşurken de.. sorarken bile doktoru onore ederim..

bir gerçek var ki salgın var ülkede.. bunun çaresi her yerde bilgi vermek ve doğru bilgilenmenin önemine dikkat çektirmektir. hastanelerde bir yazı basılabilir ve gelene o yazı fiks verilebilir.. duvarlara asılacak bilgi yazıları ile konu desteklenebilir..
türk dermatoloji derneğinin bilgilendirme broşürleri var o istenebilir dağıtılabilir. bize broşür verildi denilen tekbir hastaya rastlamadım bugüne dek. dr anlatsa bile hastanın aklında kalmıyor.. ki anlatıyorlar da.. hasta açısından mevzu kavranması güç bir konu zaten canından bezmiş... geceleri uyuyamamaktan dikkati dağılmış siniri tepesinde umudu kırılmış hastalar bunlar..

genel anlamda bir hastalık bilgilendirme yapmanın öneminden söz ediyorum. hastalanmayanın da bilinçlenmesini sağlayacak bilgilendirme girişimlerinden..

ben eczacıyım kaç tane yazı yazdım bu konuda bilgilendirici ve her bir hastaya linklerini paylaşmaya özen gösteriyorum. bunun genel bir çaresi olmalı. gerek özel olarak o anda hastaya iletilecek olan bilgi, gerek genel olarak toplumu bilgilendirme ayağında. bu şekilde salgın büyüyor.. ne yapmalıyızı konuşmalıyız bence birbirimize dair suçlama aramaktan çok. herkes üstüne düşen toplumsal sorumluluğu yerine getirmeli bence.. halk da öyle... bana düşmez deyip kenara çekilmesinler.. bilgilendirmeyi doğru kaynaktan alıp onlar da yayabilir.. kaşınıp derdi yaşayan bizzat yayabilir kimse üstlenmiyor derdi.. dikkat çektirmek istediğim asıl şey bu..
yani meselenin bir ilgi bir de bilgi boyutu var.. biz özelikle bilgi boyutuna duyulması gereken ilgiyi konuşmalıyız..

ecz. aynur uluç