nisan pırıltısı
......
tuttun mu teninin doruğunda göz izini
soludun mu rengini gökyüzünün
ışığın kırıldığı yerde gülümsedin mi yoksa
gülümsedin mi söyle…
tamamını okumak için tıklayın
|
eğrilem
.......
kendin çıkacaksın yokuşu belli ki
içinden söyleyip şarkını
üfleyip büyüttüğün yangını
çekingen taşıdığın sancını
ortak edip katığına
yalnız ölünüyor yolun sonunda
tamamını okumak için tıklayın
|
sıcak taş
sıcak taş
ölüm hayata geliyordu
hayat ölümsüz oldu!
tamamını okumak için tıklayın
|
yerin altında
"yerin altında olmak sürekli...
yerin altında ölmek...
yaşamı yerin üstünde kurgularız hep,
ancak öldükten sonra yerin altına girmeyi...
ölümü yerin altında beklemeyi bilmeyiz.
"yerin altında ölüme rağmen yaşamayı...
sevdiklerini yerin üstünde bırakıp her gün dipsiz
görünen delikte biraz daha derine gitmeyi bilmeyiz..."
tamamını okumak için tıklayın
|
flu
........
ölmek gibi doğururken
ölürken doğurmak gibi
belki de biraz
sevmek gibi siyahı ve beyazı
sevdayı tüller ardından hayal etmek
hayal olmak içinde
uçumlu soruların...
tamamını okumak için tıklayın
|
iç kanama
........
gelmişi geleceği aynı yere akıyor
boğazından hayatı
gül memeleri akıyor nefes boruma
oysa ne kadar da güzeldi deniz
ne kadar güzel rüzgâr
neden kefeler hep kan içinde
tamamını okumak için tıklayın
|
aynalı sandık
........
anlıyorum ki; ben kendimi yenilemeliyim öncelikle.
eski bildiklerimden şüphelenmeli ve yeni gözlerimle
bakmalıyım olan bitene. kuşanacaksam,
sadece hevesimi kuşanmalıyım.
tamamını okumak için tıklayın
|
kiraz zamanı
........
çaresizliğinizin
üstümüze yağdığı
nefessizliğe kuruyoruz çadırımızı
yeni'mizi kuruyoruz anlasanıza
üstünde tepindiğiniz göğüs kafesimize
tamamını okumak için tıklayın
|
eylülün elleri
........
ellerime bakıyorum
kuracak
ellerime bakıyorum karşı çıkacak
ellerim
tutsak olmasın diye
ellerime bakıyorum
tamamını okumak için tıklayın
|
verev düşler
........
birden
rahim gibi açıyor kapısını
bestesi kâgir, alacası katmerli
aksini suya yatırıp acıya dokunuyor
kadında şehir
şehirde çocuklar
tamamını okumak için tıklayın
|
oturma taşı
........
güvercinler mi taşır acıyı en çok
serçenin mi ağzında ağlar kederli deniz
hangi ağacın kolları sarmıştır sorgu sualsiz
hangi ağıdın ucu varabilmiştir kayıp kabrin gönlüne
volkanlar dile gelip nasıl püskürmez mayalı yok oluşta
tamamını okumak için tıklayın
|
gül mevsimi
sağlık...
sağlık tabi en başta
en iyisi meşk olsun
aşk olsun birazcık da
tamamını okumak için tıklayın
|
Her yanım masalbahçe
Bir yanım kadın, bir yanım çocuk halâ
Bir yanım melekse bir yanım soru dolu
Bir yanım hevesse bir yanım bıkkın biraz
Bir yanım meraksa bir yanım delidolu
tamamını okumak için tıklayın
|
spiral düşler
bir edalı kuştu ömrümüz
ayağımız taşa her takıldığında
kalkıp dağa bakardık
bir ağaç gövdesiydik belki de
tamamını okumak içi
n tıklayın
|
gün hep şöyle başlasa
kalkıp dans etsek sabah boyunca
dönsek, dönsek, dönsek durmadan
eğrilsek doğrulsak
eğilsek bir de bacak arasından baksak dünyaya
tamamını okumak içi
n tıklayın
|