facebook twitter instagram youtube html5 sitemap Bizi Takip Edin

düğümün de şifan da senin içinde...

düğümün de şifan da senin içinde...

kendine gerektiği kadar kulak vermediği için yapma ilaç yaptığım eczaneme gelmek durumunda kalan kişilerle geçiyor günlerim.

düğümün de şifan da senin içinde...bedenimizi duymazsak o kendinin sorunla ilgili bölgesini hasta ederek işaret ediyor bize. eksema yapıyor, sedef döküyor olmadı saçını sakalını döküyor .. damarını daraltıyor genişletiyor sana uyum sağlamak için..

kalbini tekletiyor en kötü.. kanser yapıyor.. duy beni demek istiyor sadece; duy beni.. ağzı yok dili yok, böyle duyuruyor sesini. bu dertleri verişi anlatma şekli onun kendini. ve belli ki son çaresi.... göğsümüzü sıkıştırmış duymamışız, karnımıza kramp vermiş duymamışız, eklemlerimizi sertleştirmiş duymamışız. nefesimizi daraltmış duymamışız sesini.

o yüzden kendimizde yolculuk yapmak gerekiyor işte; en iyi arkadaşımızı; can yoldaşımızı iç sesimizi duymak dinlemek anlamak için kulak vermek.. ancak beden varsa var olacağımızı bilerek.

ve o kendini korumak zorunda olan iç düzen, size bir şeyler yolunda gitmiyor demek için, çığlık atmak zorunda kalmasın diye ...

beden duyulmayan çığlığını bize hastalıklarla göstermek zorunda kalmasın diye.... durup ve dinlemek gerekiyor içini...

ve sonra yolculuk yapmak...

aynur uluç-bulvar eczanesi

fotoğraf: gülseren çınar